Davalı vakıfa ait özel okulun öğrencilerinin taşınması söz konusu olduğundan, bu özel okulun gelir sağlamak amacıyla faaliyet gösterip göstermediği dolayısıyla taşımanın mesleki ve ticari amaçla yapılıp yapılmadığı hususu değerlendirilmek suretiyle tüketici mahkemesinin mi yoksa ticaret mahkemesinin mi görevli olduğuna karar verilmesi gerektiği-
3. HD. 24.11.2016 T. E: 2015/15562, K: 13364-
Davacı şirket işyerinde kullanılmak üzere davalı kurum ile elektrik aboneliği sözleşmesi akdettiğine göre, davacı tacir olduğundan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerine tabi olmayacağı ve bu nedenle davacı tüketici olmadığından Tüketici Hakem Heyetine başvurmadan mahkemede doğrudan dava açılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı- Tüketici Hakem Heyet ve Mahkemelerinin sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimini gerçekleştirebileceği, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkilerinin genişletildiği ve sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiş olduğu- Elektrik Piyasası Kanunu'nda yapılan yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanacağı-
6098 s. TBK'da düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan davada, davacıların her ikisinin de tacir sıfatına haiz olmadığı, davanın TTK. mad. 4'de düzenlenen ticari dava niteliğinde olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği, 6102 s. TTK. mad. 5 uyarınca, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının belirlendiği, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili olduğu, yargılamanın her safhasında ve re'sen nazara alınmasının gerektiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya bakmanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanı içerisinde olduğu, mahkememizin görev alanı içerisinde olmadığı- Karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vermesi gerektiği, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibaresine yer verilmesinin hatalı olduğu-
Trafik kazasında yaralanan üçüncü şahsa Güvence Hesabı tarafından ödenen maluliyet tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkin davada davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Değişik tarihli kullanılan kredilerden haksız olarak tahsil edilen dosya masrafı alacağının iadesine ilişkin davada,iadesi istenen kredilerden birinin, genel nakdi ve gayri nakdi kredi olduğu, birinin ise taşıt kredisi ve rehin sözleşmesi olduğu ve bu kredilerin ticari kredi mi yoksa genel kredi mi olduğu irdelenmeksizin tüketici kredisi olarak kabul edildiği; davacının taşıt kredisine istinaden ticari mi, yoksa hususi mi bir araç edindiği ve bu kredilerin niteliğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı görüldüğünden, mahkemece davacı tarafından davalı bankadan çekilen anılan kredilerin niteliğinin ticari olup olmadığı araştırılarak ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi; çekilen krediler arasında ticari kredi söz konusu ise ticari krediler yönünden Tüketici Mahkemelerinin görevli olmadığı dikkate alınıp, bu konudaki talebin tefrik edilerek karar verilmesi gerektiği-
Ticari nitelikteki abonelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
TTK'nın 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak istemine ilişkin davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Konut kredisi nedeniyle haksız olarak tahsil edilen alacakla ilgili açılan itirazın iptali davasında, bilirkişi raporunda davalı bankadan söz konusu kredi sözleşmesinin talep edildiği ancak sözleşmeye ulaşılamadığı gerekçesiyle dava konusu kredi tüketici kredisi kabul edilerek inceleme yapılmasının hatalı olduğu- Dava konusu kredinin niteliği anlaşılamadığından, mahkemece, davalı bankadan dava konusu krediye ilişkin sözleşme ve diğer belgeler getirtilerek ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kredinin ticari olup olmadığı tespit edildikten sonra karar verilmesi gerektiği-
Avukatlık mesleğini ifa eden davacılar tacir olmadığı gibi, aynı baroya kayıtlı birden çok avukatın mesleki çalışmalarını bir arada yürüttüğü avukatlık bürosunun da, ticari işletme olmadığı-