Tenkis davalarında, dava dilekçesinde gösterilen değerin, sadece harca esas olacağı, vekalet ücreti tayinine esas olamayacağı -
«Mutad hediyeler» dışında, miras bırakanın ölümünden önceki bir yıl içinde yaptığı bağışlamaların -«saklı payı giderme kasdı ile» yapılıp yapılmadığı araştırılmadan- mutlak olarak tenkise tâbi olduğu (MK. 507/ 3) -
Davalı eşin, taşınmazdaki payını kocası olan miras bırakana «rücu koşuluyla bağışlamış olması»nın, tenkis davasının görülmesine engel teşkil etmeyeceği -
Miras bırakan tarafından tapuda «satış» şeklinde gösterilerek, davalıya (davalılara) temlik edilen taşınmaz(lar)ın «tapuda gösterilen satış bedelleri» ile satış tarihindeki «gerçek değerleri» arasındaki açık nisbetsizliğin (aşırı farkın) «saklı payı ortadan kaldırma amacının (kasdının) objektif delili (karinesi)» sayılacağı (MK. 565/4)-
Davalıların "miras bırakan için özel bir bakım yükümlülüğüne ve onun yararına gidere katlandıkları, böylece ölünceye kadar bakma sözleşmesinin kendilerine yüklediği borcu yerine getirdikleri"nin kanıtlanaması ve ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, ölenin kırgınlığı nedeniyle, davacının miras payını almamasını sağlamak için yapılmış olması karşısında, bu tasarrufun tenkisine karar verilmesi gerekeceği-
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin aslında «ivazlı» bir sözleşme olduğu, ancak bu sözleşmedeki «bakıp gözetme» durumunun muvazaalı olması halinde, taşınmaz malın mülkiyetinin «gizli bağış» ile karşı tarafa geçirilmiş sayılacağı ve «muvazaa nedeniyle ölünceye kadar bakma söz-leşmesinin iptaline» karar verilmesi gerekeceği -
Miras bırakanın «ölümünden bir sene önce yapmış olduğu bağış-lar»ın mutlak olarak, buna karşın «ölümünden bir seneden daha önce yaptığı bağışlar»ın ise ancak «saklı pay kurallarını zedelemek amacıyla yapılmış olduğunun kanıtlanması halinde» tenkise konu olabileceği -
Miras bırakanın «saklı payı ortadan kaldırma kasdı», yemin teklifi ile kanıtlanabilir mi? (MK.565/4)-