«Muris muvazaası» olarak tanımlanan muvazaanın, niteliği itiba-riyle BK.’nun 18. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 19) söz edilen muvazaa olduğu, kaynağını 1.4.1974 T. ve 1/2 sayılı İçt. Bir. K.’dan aldığı -Miras bırakanın -kızlarından mal kaçırmak amacı ile - oğulları ile anlaşıp, tapulama tesbiti sırasında, oğullarının zilyed bulunduğu fakat aslında kendisine ait taşınmazların, oğulları adına tesbitine muvafakat etmesinin muvazaa nedeniyle iptal davasına konu olamayacağı- 1.4.1974 T. ve 1/2 sayılı İçt. Bir. K.’nın kapsamı -
Açılmış olan «muris muvazaası»na dayalı davalarda, «miras bıra-kanın sağlığında, davacılara da taşınmazlarının bir kısmını bedelsiz veya sembolik bedellerle temlik etmiş olduğu»nun ileri sürülmesi halinde, bu hususun araştırılarak, miras bırakanın gerçek amacının tesbit edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği (Miras bırakanın mevcut taşınmazlarını, tüm mirasçılarına ayrı ayrı temlik etmesi halinde mirasçıları arasında gerçekten bir paylaştırma yapmak amacı gütmüş olup olma-dığının araştırılması gerekeceği) -
Kademeli olarak «muris muvazaası» ve «tenkis» davası şeklinde açılan dava sonucunda, tenkise karar verilmesi halinde, red olunan ilk kademe dava için, müddeabihin tamamının değeri ile tenkis olunan bölümün değerleri arasındaki fark üzerinden davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği -
Miras bırakanın, işlem sırasında küçük olan davalılara; parasını vererek aldığı taşınmazı değil, verdiği parayı bağışladığının kabul edilmesi gerekeceği -
Mirasbırakan, davacıyı 19.1.1973 tarihinde evlât edinmiş, 14 parsel sayılı taşınmazını da 24.3.1978 tarihinde kendisine hibe etmiştir. Muris davalılardan Mualla ile 25.3.1987 de evlenmiş, S.n’ı da 18.7.1988 de evlat edinmiştir. Bu sebeplerle miras bırakanın çok önce, o tarihte tek mirasçısı olabilecek davacıya yaptığı teberrunun, mirasçıların mahfuz paylarından yoksun bırakma kastına dayalı olduğunun ileri sürülemeyeceği -
Miras bırakanın, ölümünden bir yıldan daha önce yaptığı bağışların «saklı pay kurallarını zedelemek kasdı ile yapıldığı»nın kanıtlanması halinde, tenkis edilebilecekleri -
Miras bırakanın «ölümünden bir sene önce yapmış olduğu bağış-lar»ın mutlak olarak, buna karşın «ölümünden bir seneden daha önce yaptığı bağışlar»ın ise ancak «saklı pay kurallarını zedelemek amacıyla yapılmış olduğunun kanıtlanması halinde» tenkise konu olabileceği -
Uygulamada ve öğretide «muris muvazaası» olarak tanımlanan muvazaanın niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıfsız) muvazaa türü olduğu, söz konusu muvazaada, miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemekte olduğu, ancak, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizliyerek, gerçekte bağış-lamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmî sözleşmesi doğ-rultusunda açıklamak suretiyle devrettiği, somut olayda davalının, dava konusu taşınmazı üçüncü satıştan satın almış olup, muris muvazaasından söz edilemeyeceği-
«Muris muvazaası»na dayalı davalarda muvazaaya «karine» teşkil eden bulgular ve mahkemece araştırılacak hususlar («Miras bırakanın satma gereksinimi içinde bulunmaması»nın, «satışların düşük değerle gerçekleştirilmiş olması»nın, «mirasçılardan mal kaçırma, onları miras haklarından yoksun bırakma amacıyla hareket edilmiş olması»nın, «satış bedelinin,miras bırakanın ölümünden sonra terekeden çıkmamış olma-sı»nın, «miras bırakanın, sattığı taşınmazda ölünceye kadar oturmaya devam etmiş olması»nın, «davalının satış bedelini ödeme gücüne sahip olmaması»nın vb. miras bırakanın muvazaalı işlem yapma kasdını gös-tereceği) -