Taraflardan birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi halde mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği, UYAP üzerinden yapılan başvuruların incelenmeden davanın HMK. mad. 20 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren mahkemeye müracaatla görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesinin istenmesi gerektiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği, davacının onama kararının kendisine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunması gerekirken, tashihi karar dilekçesi verdiği, bu konuda Yargıtay'ın ret kararından ve 6100 sayılı HMK'nın 20. maddesindeki süre geçtikten sonra 05.06.2015 tarihinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunduğu, bu durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra terekenin borca batık olduğunun tespitine ve mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılacak davalarda davanın değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu; mahkemece, davacının hükmen ret isteminde bulunduğu da gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Kasko sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin davada, idare mahkemesince verilen görevsizlik kararından sonra davacı adli yargıda dava açabilip, HMK 20. madde gereğince 15 günlük süre geçirildikten sonra harç yatırılmak sureti ile yeni bir dava açılmış ise bu dava idari yargıda açılan davanın devamı niteliğinde olmayıp yeni bir dava olduğundan davanın esasına girilere karar verilmesi gerektiği-
Borçlu, HMK'nun 20/1. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal süreden sonra dosyanın yetkili icra mahkemesine gönderilmesi isteminde bulunduğundan, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20/1. maddesi uyarınca re'sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan zararın tazminin ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu-
Davacı vekilinin davayı, sigortacının merkezinin bulunduğu İstanbul mahkemesinde açtığı gözetilerek yetki itirazının reddi gerektiği- Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacının bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu-
Verildiği anda kesin olan görevsizlik veya yetkisizlik kararlarında tarafların, karar tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiğine ilişkin HMK.'nun 20/1. maddesinde yer alan: "Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir." düzenlemesinde yer alan “bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten” ibaresinin hak arama özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle iptaline dair Anayasa Mahkemesi'nin kararı- 23.02.2016 gün ve 29633 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan gerekçeli kararın, Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren dokuz ay sonra yürürlüğü girmesine karar verildiği-
Muvazaaya (BK. mad. 18'e) dayalı davada aile mahkemesince verilen görevsizlik kararı davalı vekiline tebligat zarfı üzerinde davacı vekili olarak .....  yazılı olmasına rağmen olarak kalemde, kimin tarafından tebliğ edildiği belli olmayan ve dosyada taraf olmayan vekaleti de bulunmayan kişi imzasına tebliğ edilerek kesinleştirmiş ve asliye hukuk mahkemesine gönderilmişse de, davacı vekili olarak yetkisiz vekile yapılan tebligat, Tebligat Kanunun 23 ve 41. maddelerine aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğundan davacı vekilinin dilekçesi doğrultusunda kararı öğrendiği tarih geçerli kabul edilerek ve aynı tarihte dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini de talep etmesi nedeniyle dosyanın görevli nöbetçi asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği; mahkemece "görevsizlik kararının kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde dilekçe vererek talepte bulunmadıkları anlaşıldığından davanın HMK'nun 20/1 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İstanbul Tüketici Mahkemesince verilen yetkisizlik kararı gerçek anlamda yetkisizlik kararı olmayıp HSYK'nın kararına göre İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesinin açılması sebebiyle gönderme kararı niteliğinde olduğundan, HMK'nın 20. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal sürenin uygulama yeri bulunmadığı ve anılan süre geçtikten sonra başvuru yapılmış olsa bile gönderilen mahkemenin davaya bakmakla yükümlü olduğu-