TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > Madde 49 - I. Genel olarak
Hakimin manevi tazminata karar verme yetkisinin “özel haller” ve “adalet ”ile sınırlı olduğu, MK. 4 uyarınca, “hakimin takdir hakkını hak ve nasafate uygun şekilde” kullanması ve bunu yaparken, tarafların kusur oranını, sıfatını, bulunduğu sosyal ve ekonomik durumunu araştırarak ve takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstererek, istek sahibinin olaydan duyduğu acıyı gözönüne alarak ve davalıyı da ekonomik yönden zor (müzayaka) duruma düşürmeyecek bir miktara hükmetmesi gerekeceği–
Banka işlemlerinin yürütülmesi sırasında hesap sahibi için mevduat kartı düzenlendiği ve bu kartın üzerine kimlik bilgileri ile imza örneğinin alındığı, hesaptan para çekmek isteyen kimsenin nüfus cüzdanı olmadığı takdirde banka yetkililerinin normalin üzerinde özen gösterme yükümlülüğünün bulunduğu, mevduat kartının üzerindeki imza ile noterde düzenlenen cüzdan kayıp beyannamesindeki imza ve paranın çekilmesi sırasında alınan imzanın özenle karşılaştırılmasının gerekeceği, somut olayda, para çekmek isteyen kimsenin cüzdanı olmadığı anlaşıldığından, noterden cüzdan kayıp ibranamesinin istendiği ve bu belgenin getirilmesi üzerine ödeme yapıldığı, ancak imzalar arasında gözle görülür biçimde farklılık bulunduğundan, bu nedenle davalıların gerekli özeni göstermedikleri açık olduğundan, zarar miktarı araştırılarak hüküm kurulması gerekirken, kusurlu bulunmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
Kamu davası sonunda davacıya ait otomobilin gümrük kaçağı olmadığının sabit olduğu- Başlangıçta bunun kaçak olabileceğinden kuşku duyulmuş olmasının ona elkoymuş olan davalı idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı- Bakımsız kalmaktan oluşan zararın araç davalının deposunda bulunduğu sırada ve o nedenle gerçekleştiği bu durumda idare böyle bir zarar varsa ondan sorumlu olduğu gibi depoda kaldığı sürece onun kullanılmamış olmasından doğan zarardan da sorumlu olduğu-
Danıştay'ca verilen yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının uygulanmamasının, bu kararları uygulamayan kamu görevlilerinin tazminat ile sorumlu tutulması için yeterli olduğu ve sorumluluk için ayrıca; kin, hınç, düşmanlık ve benzeri duyguların etkisi altında davrandıklarının araştırılmasının gerekmeyeceği- Yürütmenin durdurulması kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin hukuki sorumluluğu yönüne gidilebilmesi için, ilgilinin açmış olduğu iptal davası sonucunun beklenmesine gerek olmadığı-