Trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemi-
Belediyenin çöp toplama ve toplanan çöplerin döküldüğü alanın çevreye zarar vermeyecek şekilde güvenliğinin sağlanması konusundaki kamu hizmeti niteliğindeki idari faaliyetlerin yürütülmesi sırasında meydana gelen ölümden kaynaklı tazminat davasının tam yargı davası niteliğinde olduğu-
Trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin tazmini istemi-
Tazminat davası-
Trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının ve araç mahrumiyet bedelinin tazmini istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan hasar nedeni ile değer kaybı, mahrum kalınan gelir ve hasar tazminat istemi-
Haksız fiilden doğan tazminat davalarında faizin başlangıcı, haksız fiil tarihi olup, temerrüd için ihtar zorunluluğunun bulunmadığı- Tarafların tacir olduğundan, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği-
Davalı anne ve baba, olayın geliştiği bu şartlar altında, olayın gerçekleşmemesi için gereken tüm tedbirleri aldıklarını, gözetim ve denetim görevini en iyi şekilde yerine getirdiklerini, buna rağmen cinsel istismar olayının gerçekleştiğini ispat edemediklerinden, yani, kurtuluş kanıtı getiremediklerinden, mahkemece, davalı annenin da kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince, meydana gelen olaydan sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
Mahkemece benimsenen kusura yönelik ATK trafik ihtisas dairesi tarafından hazırlanan raporda davalı sürücü Y. ....' nun % 75 oranında, müteveffa C. ...'in ise % 25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda davacı R. için 26.850,21 TL, davacı Piro için 22.842,85 TL destek tazminatı hesabı yapıldığı- Bu durumda mahkemece, belirlenen tazminattan, kusur oranına göre indirim yapılarak, davalının %75 kusur oranına isabet eden kısımdan sorumlu tutulması gerekirken yazılı olduğu gibi kusur indirimi yapılmadan, davalı sürücünün olayda %100 oranında kusurlu imiş gibi karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacının menfi tespit istediği miktar davadan önce davacıya iade edilmiş olduğundan bu hususta davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından istemin reddine karar verilmesi gerektiği- Kredi risk sistemindeki kayıtların silindiği anlaşıldığından, davacının banka kredi başvurularının reddi ile kredi referans sistemindeki silinen kayıtlar arasında illiyet bağının bulunduğu kanıtlanamadığından manevi tazminata karar verilmesinin hatalı olduğu-