Yargıtay içtihatlarına göre matufiyet şartının; Kişinin adı, sanı, kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara, yönelimlere yer veren ifadeler olarak kabul edildiği, matufiyetin varlığını kabul için dava konusu ifadede ya kişinin adından açıkça sözedilmesi veya konumunun sıfatının gösterilmesi ya da bunlardan söz edilmese dahi içeriğinden bu kişinin amaçlandığı, ifadenin ona yönelik olduğunun anlaşılması veya anlaşılabilir olması şartlarının arandığı- Davalının, dava konusu haberde davacının ismini belirtmediği gibi, bizzat davacıyı tarif eden ibare ve görüntüye yer vermeksizin davaya konusu ifadeleri kullanmış olmasına göre eldeki davada matufiyet unsuru gerçekleşmediği, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşıldığı-
Davaya konu yıkılan direğin de içinde bulunduğu enerji iletim hattının dava dışı şirket tarafından yüklenici X şirketine yaptırıldığı, işin tamamlanmasından sonra, yapılan ağaç kesimi nedeni ile direğin ve bağlantı iletkenlerinin, faz izolatörlerinin hasarlandığı, ağaç kesim işinin enerji iletim hattına ait direklerin montajından önce tamamlanması gerektiği, ancak bu duruma dikkat edilmeksizin direklerin dikiminden sonra ağaç kesimi yapılmasının dava konusu hasarın öncelikli sebebi olduğu - Dava dışı şirketin iş sahibi olarak direklerin montajına başlanılmadan önce ağaç kesim işinin tamamlanıp tamamlanmadığının kontrol ve denetimini yapmaması nedeni ile zararın oluşumunda % 45 oranında kusurlu olduğu - Dava dışı Y'nin ağacın kesim işini yaptırdığı, yeterlilik belgesine sahip ehil kişiler vasıtasıyla yaptırması gerekirken köyden temin edilen işçilerle yaptırmış olması nedeniyle olayda % 35 oranında kusurlu olduğu- Z şirketinin direklerin montajına başlamadan önce kendisine yer teslimi yapılırken kesilecek ağaçlar konusunda uyarıda bulunmaksızın direk montajına başlaması, ehil olmayan işçilerin ağaç kesimi yapmasına izin vermiş olması sebebiyle % 5 oranında kusurlu olduğu- Davalı O şirketinin ağaç kesim işini hızlandırmak ve kısa sürede sonuçlandırmak amacıyla dava dışı şirket adına ağaç kesim işini yaptırdığı ve bu iş için Y ile anlaştığı ve Y tarafından adına düzenlenen fatura bedelini ödediği, bu kapsamda ağaç kesiminde çalıştırılan işçilerin yapılacak iş için yeterliliklerinin olup olmadığı konusunda gerekli denetimi yapmamakla olayda %15 oranında kusurlu olduğu-, Üzerine ağaç devrilmek suretiyle hasarlanan enerji iletim hattı direği ile, 12 - 14 nolu direkler arasındaki faz iletkeni, OPGW koruma iletkeni, hırdavatlar ve izalatörlerin yeniden yapımı sebebiyle oluşan hasar bedelinin 685.297,80 TL olduğu, temlik alan davacı tarafından 523.927,13 TL sinin dava açıldıktan sonra Z. İnşaat Ltd.Şti.ne ödenmiş olup temlik alınmakla rücuen 523.927,13 TL alacağın olduğu ancak ödenen tazminat bedelinin kendi sigortalısı ve sigorta ettireninin kusuruna isabet eden kısmını talep edemeyeceği - Kendi sigortalısı dava dışı şirketin % 45 oranında, sigorta ettiren Z şirketinin % 5 oranında kusurlu olup toplam % 50 oranın düşümü ile davanın niteliği ve tarafları da nazara alınarak Y'nin dava dışı ve ağaç kesim işini yapan olmakla bakiye %50 kusur oranına isabet eden 523.927,13 TL nin %50 si 261.963,56 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Elektrik verilmemesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat, elektrik mevzuatı çerçevesinde ödenmeyen tazminat ve ortak kullanım haline gelen hat bedelinin alınmasına dair alacak istemine ilişkin davada zamanaşımı def'inin taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması ve somut olaya haksız fiil zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün bulunmadığı- Özel hat sahibi kişinin elektriğin kesilmesi ile ilgili oluşan zararlardan davalı ... A.Ş. (...)'ın tam kusurlu olduğu, VOLVO EC480DL marka 2011 model hidrolik ekskavatöre montajı yapılan 260 kW gücündeki motorun 2014-2015-2016-2017 yılarında elektrik kesintisi olmasa idi elektrikle çalışması halinde harcama gideri, söz konusu yıllarda elektrik kesintisinden dolayı mazotla ile çalışması nedeniyle oluşan zararın, davacı firmanın fazladan yakıt bedel ödediğinin belirtildiği, davacı vekilinin ıslah dilekçesiyle ; fazlaya ilişkin hakları ve eksik belirlenen haklarına yönelik temyiz hakkı saklı kalmak kaydıyla 460.573,66 TL maddi tazminat alacağı talebinde bulunduğu, meydana geldiği iddia edilen zarara davalının sebebiyet verdiği ve mahkememizce de hükme esas alınan 16/04/2024 tarihli heyet raporunda belirtildiği üzere özel hat sahibi kişinin elektriğin kesilmesi ile ilgili oluşan zararlardan davalı şirketin tam kusurlu olduğu kanaatine varılmış olup, taleple bağlı kalınarak, davacının elektrik tesisattan yararlanamaması ve bu nedenle ikame enerji kullanımı nedeniyle uğramış olduğu zararın ihbar tarihi olarak kabul edilerek, 16/09/2014 tarihinden itibaren 16/09/2014 tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği- Davacının diğer taleplerinden biri olan söz konusu enerji olmaması nedeniyle alçı üretimi yapamadığı, bunu farklı bir firmadan temin ettiği ve bundan dolayı zarar gördüğü iddiası ise; dosya içerisinde somut zararını gösterir evrağın bulunmaması, hesaplamaya yeterli birimlerin ve ölçümlerin yapılamaması nedeniyle somut olarak ispatlanamadığından mahkememizce reddine karar verilmesi gerektiği- Enerji nakil hatlarını yatırmasına rağmen söz konusu hatlardan istifade edemediği ve bunların masraflarını kendisinin verdiğini ve bu nedenle zarara ujğradğı iddiası ise ; bilirkişinin mahkememize vermiş olduğu rapordaki teknik açıklamada, davacının talep edebileceği zararı zamana yayması gerektiği, hesaplanan zararın ise henüz muaccel olmadığı belirtildiğinden davacının bu talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği- Davacının söz konusu elektrik alamamasından kaynaklanan manevi zarar talebine ilişkin yapılan değerlendirmede, söz konusu elektriği alamaması nedeniyle üretimin durmamış olmadığı, sadece üretimde maliyete daha fazla zarara uğradığı, zaten söz konusu davanın bu zararın tazmini için açıldığı, her iki tarafından tüzel kişi olduğu da dikkate alındığında, davacının manevi tazminatın oluşmadığı kanaatine varıldığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Müterafik kusura ilişkin savunma bir def’i olmadığından bu yönde bir savunma olmasa da resen dikkate alınması gerektiği-
Mahkemece, işyeri hekimliği, işgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir kardiyoloğun da yer alacağı bilirkişi heyetinden kanunda belirtilen ilkeler çerçevesinde ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken ilgili mevzuat hükümleri de incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle, ölen işçinin işyerinde çalışma şartlarının kalp krizini tetikleyip tetiklemeyeceğinin belirlendiği ve iş kazası ile işverenin eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, illiyet bulunuyorsa kalp krizinin oluşumunda işverenin kusurunun bulunup bulunmadığının saptandığı, kusuru mevcut ise kusurunun ağırlığının değerlendirildiği kusur raporu alınarak, dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti hesaplanması gerekirken toplam tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti hesaplanmasının isabetli görülmediği ve davalıların tazminattan müşterek müteselsilen sorumlu olması gerektiği-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık; Gazze'ye insani yardım götürmek amacıyla yardım gönüllülerini taşıyan Mavi Marmara isimli gemide yolcu olarak bulunan davacının İsrail Devleti silahlı güçleri tarafından uygulanan saldırı nedeniyle yaralandığı, kötü muameleye ve psikolojik işkenceye maruz kaldığı iddiası ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; "Facebook" isimli sosyal paylaşım sitesinde 09.04.2014 tarihinde "...." isimli kullanıcının sayfasında davacı hakkında "Polisleri tutuklayan hakimin skandal facebook mesajları" "Başbakanı seviyorsam ne olmuş" şeklinde yapılan hukuka aykırı paylaşımlar nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı iddiası ile manevi tazminat istemine ilişkindir...
Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir...