Bonodaki imzanın borçlunun elinin ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının (lehtarın), imzaya itirazı sabit olana karşı başlattığı takipte “ağır kusurlu” kabul edilerek borçluya karşı inkar tazminatı ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekeceği-
«İmzanın borçluya ait olduğu»nun -bilirkişi incelemesi sonunda- anlaşılması halinde, alacaklının talepte bulunmasına gerek kalmadan, icra mahkemesince doğrudan doğruya alacaklı lehine % 40 (şimdi; %20) tazminata karar verilmesi gerekeceği—
«Ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu»na ilişkin şikayetin 7 günük süre içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği—
İİK. 170/III uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmadan «imza itirazının kabulüne» karar verilen durumlarda, icra mahkemesince ayrıca borçlu lehine -% 20- tazminata hükmedilemeyeceği-
Karşılığı bulunmayan çeklerin, «keşide yeri»nde, «ödeme yeri»nde (muhatap banka şubesinin bulunduğu yerde) ve «borçlunun ikametgahının bulunduğu yer»de takibe konulabileceği—
İİK. 170/III, c: 1 uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, icra mahkemesince «imza itirazının reddi»ne karar verilmişse, bu kararla birlikte -İİK. 170/II’ye göre «icra takibinin muvakkaten durdurulmasına» karar verilmiş dahi olsa - alacaklı lehine % 40 tazminata hükmedilemeyeceği (İİK. 170/III, c: 1 ve c: 4)—
«İmza» itirazına (inkarına) ilişkin uyuşmazlıklarda, ‘imzanın borçluya (davacıya) ait olduğu’ hususunun alacaklı (davalı) tarafından ispat edilmesi gerekeceği, borçludan olumsuzu ispat etmesinin istenemeyeceği—İnkar edilen imzanın borçluya ait olup olmadığının icra mahkemesince saptanamaması halinde, uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemeside çözümlenemeyeceği, bu durumda borçluya olumsuz tesbit davası açma külfetinin yüklenemeyeceği, alacaklının genel hükümlere göre dava açarak alacağını diğer kanıtlarla isbat etmesi gerekeceği (Bu nedenlede, bu durumda icra mahkemesince «imza itirazının kabulüne» karar verilmesi gerekeceği)—
İşlemden kaldırılmış olan -«imza itirazı»na ilişkin- dosyanın -HUMK. 409/III (şimdi; HMK. 150/3) uyarınca- üç ay içinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağı—
Kural olarak borçlunun itiraz hakkı kendisine ödeme emrinin tebliği ile doğarsa da, borçlunun, kendisine ödeme emrinin tebliğini beklemeden -alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesini taşıması halinde- icra mahkemesine yapacağı itirazın (ve şikayetin) icra mahkemesince «süreden ret» edilmeden inceleneceği—