İlk el konumundaki kişiye yapılan temlikin inançlı işlem olması halinde, son kayıt malikinin iyiniyetli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-
İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel olmadığı- Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı çünkü İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarrufların özünde geçerli olmasına rağmen, kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflar olduğu- Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği-
Somut olayda çekişme konusu 277 parsel sayılı taşınmazın tamamı miras bırakanın zilyetliğinde iken, bağış ve eklemeli zilyetlikle mülk edinme koşullarının miras bırakan ve davalı Z. yararına gerçekleştiği belirtilerek 1/2 pay davalı adına tespit ve tescil edildiğine göre 01/04/1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığından iptal tescil davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı- Ancak koşullarının oluşması halinde terditli istek olan tenkise tabi olacağı , hal böyle olunca 277 sayılı parsel bakımından tenkis isteği bakımından araştırma yapılması gerekirken değinilen yön gözetilmeksizin karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bir kimsenin kendi muvazaasına dayanarak tazminat talebinde bulunamayacağı-
Satışın muvazaalı olduğu (BK. mad. 18, şimdi; TBK. mad. 19) kanıtlandığından, İİK. mad. 283/1 gözetilerek "tapu iptaline gerek olmaksızın" davacının alacağını alabilmesini sağlamak için dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünde hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Maaş haczine ilişkin, maaş haczini uygulayan borçlunun maaş aldığı makamın (örneğin; ...Milli Eğitim Müdürlüğü'nün) yaptığı işlemlerin "sıra cetveli" yerine geçip geçmeyeceği, dolayısı ile bu işleme karşı "sıra cetveline itiraz davası" açılabilip açılamayacağı-
Dava konusu tasarrufun iptaline, davacıya dava konusu taşınmaz üzerinden alacağını fer'ileriyle birlikte tahsil yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken; bunlara ilaveten “davalı .......... adına taşınmazın tesciline “karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de de yapılan yanlışlığın giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı-
Her iki davanın tarafları aynı olmakla birlikte dava konusunun birbirinden farklı olduğu- Derdestlik itirazına konu olan dava dosyasında; davacının BK m. 18 gereğince muvazaalı olarak devir edildiği iddiası ile davalı adına olan tapusun iptali ile davacı adına tescilini talep ettiği ve yargılama devam ederken davadan feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği-
Davalı borçlunun, davalı üçüncü kişiye muvazaalı olarak borçlanıp takip yaptırmasına ilişkin (BK. 18'e) muvazaa nedenine dayalı iptal davasında, davacı, ıslah dilekçesiyle, davalılar arasındaki icra takibinin iptali ve dava­lıların BK. 41. uyarınca  tazminat ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep ettiğinden ve hükmünde tazminata ilişkin gerekçe yazılmadığından, mahkemece, davacının tazminat isteminin niteliği, kaynağı ve kapsamı ile bu tazminatın davacının takip alacağından farklı bir istem olup olmadığının belirlenmesi ayrıca buna bağlı olarak muvazaa nedeniy­le iptal talebinin tazminata bağlı olup olmadığı üzerinde durularak gerekçeli olarak bir karar verilmesi gerektiği-
TBK.'nun 19. maddesine dayalı muvazaa hukuksal nedeniyle açılan davalara, değeri dikkate alınarak genel mahkemelerce bakılması gerekeceği-