Vasi sıfatıyla davada yer alan Ö.'in mirasçı olması nedeniyle kısıtlının dava sırasında ölümü neticesinde tereke üzerinde hak sahibi olacağı için davada davacı sıfatını alacağı-
Çekişme konusu taşınmazda murise ait ¼ payın davalı F.'ya intikalinin yolsuz olduğu, aynı taşınmazda cebri satış ile paydaş olan davalı M.'in ise anılan ¼ payın davacıya ait olduğunu ihalenin feshi davasında öğrendiği, taşınmazın halen davacı tasarrufunda bulunduğu davalının temellükünde iyiniyetli olmadığı ve Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı-
Kötü niyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil ve tazminat isteğine ilişkin davada, iyiniyet hususunun sunulacak ve toplanacak deliller çerçevesinde değerlendirilerek davalıların TMK. mad. 1023 hükmünden yararlanıp yararlanmayacaklarının açıklığa kavuşturulması gerekeceği-
İmar parsellerinin dayanağını teşkil eden idari işlemin iptali ile sicil kaydının illetten mücerret hale geleceği ve tescilin, yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu şekilde oluşan sicil kayıtlarının iptal edilerek kadastral parselin, mülkiyet ve geometrik durumun da ihya edilmesi gerekeceği-
Taşınmaz satışının vekil aracılığıyla yapılması, vekilin vekaletnamede taşınmaz satışına dair bir yetkisinin bulunmaması, yapılan temlik işlemine davacının bir icazetinin olmaması halinde vekaletname taşınmaz mülkiyetinin naklini sağlamayacağından, buna dayalı olarak satış yapılamayacağı; satış yetkisi bulunmadığı halde yapılan taşınmaz temlikinin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı-
Yeni malikin tesis ettiği ipoteğin alacaklısının, bu rüçhan hakkını, tasarrufun iptali davasını kazanan eski malikin alacaklısına karşı ileri süremeyeceği-
Kayden maliki olduğu 2472 parsel sayılı taşınmazı icra baskısı altında olduğu dönemde iade edilmesi koşuluyla damadı davalı A.’ye satış suretiyle temlik ettiğini, davalı A.’nin yeri iade etmeyip diğer davalılar arasında satışlara konu edildiğini, aynı devirler bakımından tasarrufun iptaline yönelik açılan davanın kabulle sonuçlandığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yükleniciye kişisel hak sağlayacağı; yüklenicinin, kazandığı kişisel hakkını doğrudan arsa sahiplerine karşı ileri sürebileceği gibi, üçüncü kişilere de temlik edebileceği- Sözleşmede yükleniciye temlik yasağı getirilmesi halinde, üçüncü kişi, yüklenicinin yaptığı temlike dayanarak davalı arsa sahibinden mülkiyet nakli talebinde bulunamayacağı-
Tapu kaydının illetini teşkil eden ihalenin geçersiz işlemlere dayanması durumunda, yolsuz tescilin oluşmasına neden olacağı açık olup, ihalenin feshi isteğinin reddedilmiş olması keyfiyetinin, temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağından davanın, çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun olup çekişme konusu taşınmaz hakkında tapu iptal-tescil davasının mülkiyet hakkına dayalı olarak, her zaman açılabileceği-
Eşlerden birinin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutunu devredemeyeceği veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacağı, konut üzerinde hak sahibi olan davalı kocanın eşinin açık rızasını almadan ortağı olduğu dava dışı şirketin kredi borcunun teminatı olmak üzere, konut üzerinde diğer davalı banka lehine ipotek tesis ettiğinin anlaşıldığı, ipotek tesisine ilişkin işlemden önce taşınmazın tapu kütüğünde “aile konutu” olduğuna ilişkin bir şerhin bulunmadığı, bu durumda davalı bankanın ipoteğe ilişkin kazanımının, iyiniyetli ise korunacağı-