İcra müdürünün haciz talebini yerine getirmemesi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, bu konudaki şikayetin, İİK. nun 16/2.maddesi uyarınca süreye de tabi olmadığı-
Davalı 3. kişinin yetkilisi ve borçlu da olmayan kişinin, 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunma hak ve yetkisine sahip olmadığından geçerli bir istihkak iddiasının varlığından söz etmenin mümkün olmadığı-
Dava konusu haciz, borçluların huzurunda borçlulara ödeme emrinin tebliğ olunduğu adreste yapılmış olup, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu-
Davacı alacaklının haczine konu alacağın gerçek olmadığı anlaşıldığından açtığı davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı 3. kişi şirket haciz adresinde borcun doğumundan sonra borçlu ile aynı alanda şube adresi olarak faaliyet göstermeye başlamış olup, davalı 3. kişi tarafından sunulan her zaman ve isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı bulunan borcun doğumundan sonra düzenlenmiş faturanın yasal karinenin aksini ispata yeterli olmayacağı-
Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olmasının gerekeceği, borçlunun üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan üçüncü kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek olmadığı, çünkü bu durumda borçlunun istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı-
Davalı 3. kişi şirket ile davadışı borçlu şirketin aynı alanda faaliyet göstermeleri ve ortaklarının kardeş olması nedeni ile organik bağ içinde olmalarının tek başına muvazaayı göstermeyeceği-
Alacaklı şirketin, tabiyetinde bulunduğu Panama ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla veya fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyetin bulunmadığı belirtildiğine göre, davacının teminat yatırması gerektiği, bu durumda, mahkemece, karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminat takdir edilip alacaklı vekiline bu miktarı bloke etmesi için kesin süre verilmesinin, kesin sürede teminatın yatırılmaması halinde istihkak davasının usulden reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Haciz mahallinde borçluya ait çok sayıda evrakların bulunması sebebiyle İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulünün gerekeceği, bu sebeple, ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişinin delillerinin ispat yükünü karşılayıp karşılamadığının ve aleyhine olan karineyi çürütüp çürütemediğinin irdelenmesinin gerekeceği, davalı 3. kişinin, eldeki davada delil olarak işyeri su faturasına, KDV tahakkuk fişi fotokopisine, 13.01.2011 tarihli faturaya ve tanık beyanlarına dayandığı, ancak su faturası ve tahakkuk fişinin haciz tarihinden sonraki dönemlere isabet ettiği, sunulan faturanın da her zaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olup istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmeyeceği, davalı 3. kişinin dayandığı deliller ile alacaklı lehine olan karinenin aksini ispat edemediği-
Dava konusu haczin yapıldığı icra takibine dayanak senet ile ilgili ceza mahkemesinde sahtecilik iddiası ile açılmış kamu davasının bulunduğu, ceza davasında verilecek karar eldeki istihkak davasının sonucunu etkileyecek mahiyette olduğundan bekletici sorun (HMK. mad. 165) yapılmasının gerekeceği, belirtilen husus dikkate alınmadan işin esasına yönelik yazılı biçimde karar verilmesinin hatalı olduğu-