Savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 Sayılı HMK.nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesinin mümkün bulunmadığı, bu nedenlerle, mahkemece duruşma açılması gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin “işyeri sahibi ..........” imzasına tebliğ edildiği, davalı şirketin yetkili temsilcisi araştırılmadan ve işyerinde bulunup bulunmadığı belirtilmeden doğrudan işyeri sahibi sıfatıyla ...... adlı kişiye yapılan tebligatın, usulsüz olup söz konusu tebligata dayanılarak taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceği, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27.maddesi hükmüne göre hakimin davanın taraflarını dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hüküm veremeyeceği, mahkemece dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
D.çesinde küçük A. Karacayaka'ya vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine-
Mahkemece; öncelikle dava dilekçesini davalı tarafa tebliğ ederek dilekçeler teatisi aşamasının tamamlanmasının sağlanması, iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak tüm delillerin sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken, böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmadan yazılı şekilde hüküm verilmesinin doğru olmadığı-
Dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren davetiyenin tebliği işleminde, muhatabın adreste bulunmadığı tespit edilmişse de ismini vermekten kaçınan ve hangi dairede oturduğu belirtilmeyen, "komşusuna" beyanı esas alınarak mahalle muhtarlığına yapılan tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan verilen hükmün bozulmasına karar vermek gerekeceği-
Dava dilekçesi tüzel kişi davalıya "işyerinde daimi çalıştığını beyan eden sekreter ............." şerhiyle tebliğ edildiği, şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığına dair beyanın alınmadığı, davalıya bu şekilde yapılan dava dilekçesi tebliğ işleminin usulsüz olduğu, davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek taraf teşkili sağlanmadan işin esası incelenerek sonuca gidilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekeceği-
8. HD. 21.12.2017 T. E: 6542, K: 17364-
Davada, taraf teşkilinin usulüne uygun olarak tamamlandığından bahsedilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle; mahkemece, taraf teşkilinin sağlanması konusunda davacı tarafa süre ve imkan tanınması, taraf teşkili tamamlandıktan ve taraf delilleri toplandıktan sonra dosya içeriğine ve toplanacak delillere göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, kamu düzeninden sayılan taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Şikayetçi tarafından ileri sürülen şikayet sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, gerekçe gösterilmeksizin şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiyenin, iş yerinde çalışan imzasına tebliğ edildiği, davalı şirketin yetkili temsilcisi araştırılmadan ve işyerinde bulunup bulunmadığı belirtilmeden doğrudan çalışana yapılan tebligat, usulsüz olup söz konusu tebligata dayanılarak taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceği-