Kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının belirsiz alacak davasına konu olamayacağından bu alacaklar yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- Belirsiz alacak davasında hüküm altına alınan miktarın, temyiz edilebilirlik sınırının altında olması nedeniyle karara karşı temyiz yoluna gidilmesinin miktar itibariyle mümkün olmadığı- Aynı görüşte: HGK. 09.11.2021 T. E: 2021/(19)11-758, K: 1356
Somut olayda fark alacak miktarlarının tespiti bakımından yapılan yevmiye tespiti sırasında 01.01.1990-31.12.1991 yürürlük süreli 7 nci Dönem ve 01.01.1992-31.12.1992 yürürlük süreli 8 inci Dönem Toplu İş Sözleşmelerinin ücret zammını düzenleyen hükümleri karşısında davacı işçinin 31.12.1991 tarihindeki yevmiyesine % 26,1 oranında endeks sayısı eklenmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplandığı-
B.sayar operatörü olarak çalıştığı anlaşılan işçinin sık sık görev yerinin değiştirildiği, işçinin son olarak görevi ve daha önce yaptığı iş ile ilgisi olmayan kariyeri ile çelişen bir işe verilerek ameliyathane kapısında görevlendirildiği, işçi tanıklarının ifadesi ile de bu değişikliklerin işçinin istifa etmesi amacıyla yapıldığının anlaşıldığı, işçiye yapılan tüm eylemler değerlendirildiğinde işçinin psikolojik tacize maruz kaldığı gerekçesi ile kıdem tazminatı alacağının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
9. HD. 19.10.2022 T. E: 10616, K: 12840
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde son bulup bulmadığına ve hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmayan yıllık ücretli izin talebine ilişkindir...
Ö.istan'ın ulusal bayram ve genel tatil günlerinin tespit edilerek bu günlere ait çalışılmadan hak kazanılan ücret miktarının, ülkemiz ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılarak hak kazanılan genel tatil ücreti alacağından mahsubunun gerektiği- Davacının kabul edilen yıllık ücretli izin günlerinin fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesabından dışlanması gerektiği-
İş alacakları ve haksız fesih iddiasına dayalı kıdem ve ihbar tazminatları istenen somut uyuşmazlıkta davacının yıllık izin alacağı için başvuru tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı, davacının aralıklı olarak farklı dönemlerde çalıştığı, ilk çalışma döneminin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiği hususunun taraflarca ispat edilemediği gerekçesiyle reddi gerek olduğu-
"Pazar gününün tatil olduğunu, işin durumuna göre hafta tatilinde de çalışıldığı" şeklindeki tanık ifadelerine dayanılarak hafta tatili çalışmasının ispatlandığının kabul edilemeyeceği, hafta tatili süresinin 24 saat olduğu ve bu süre bölünerek veya azaltılarak işçiye hafta tatili kullandırılamayacağı-
Davacı işçinin, davalıya ait işyerinde mevsimlik işçi olarak çalıştığı, davacının, davalı işverene noter kanalı ile gönderdiği dilekçe içeriğinde "çağrılmadığı halde defalarca işe başlama konusunda başvuruda bulunduğunu" beyan ettiği anlaşılmakta ise de; söz konusu davalı işyerinde, sezonun başlayıp başlamadığı, mevsimlik çalışan işçilerin işe başlatılıp başlatılmadığının anlaşılamadığı, bu nedenle özellikle sezonun hangi tarihte başladığının net bir şekilde ortaya konulması gerektiği, davacının olumsuz cevaplandırılan işe başlama başvurusunun yapıldığı tarihte sezon başlamış ise, bu durum işverenin feshi olarak değerlendirilip davacının kıdem ve ihbar tazminat isteğinin değerlendirilmesi gerektiği- M.lik işçinin, 4857 s. İş Kanunu'nun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamayacağı-
İş sözleşmesi işçi tarafından haklı nedenle feshedildiğine göre; işverenin talep ettiği ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği- İşverenin işçiye kullandırdığı yıllık ücretli iznin hak edilenden fazla olduğu öne sürülerek karşılığında parasal iade talep etmenin yasal bir dayanağının olmadığı, bu nedenle işverenin, işçiye fazladan kullandırdığı 6 gün için talep ettiği alacağın reddinin gerektiği-