Kararın tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan kanuna göre tazminat talep eden tarafın kusurunun bulunmaması gerektiğinden kusurlu olan taraf yararına tazminata hükmedilemeyeceği- Tanınma kararının kesinleşmesiyle, ortada varlığını devam ettiren bir boşanma davası kalmadığından tedbir nafakasına hükmedilmesinin isabetli olmayacağı-
Boşanma dosyası içeriğindeki protokol ve beyanlarla, tarafların aralarındaki mal rejimini tasfiye edemeyecekleri-
Tarafların dava devam ederken bir araya gelip barıştıklarından; barışmadan önce gerçekleşmiş olayların taraflarca affedildiği en azından hoşgörü ile karşılanmış olduğunun kabulünün gerekeceği-
Retle sonuçlanan boşanma davasının kesinleşmesinden sonra en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulmamış olması “fiili ayrılık” olgusuna dayanan boşanma nedeni olduğu ve fiili ayrılık nedenine dayanan bu boşanma davasında “kusur” koşulu aranmayacağı- Boşanmanın eki olan maddi ve manevi tazminatların ise kusurlu olan taraftan istenebileceği-
Manevi tazminata hükmedilmek için, tazminat yükümlüsü eşin boşanmaya neden olduğu kabul edilen kusurlu davranışının, talep eden eşin kişilik haklarına saldırı teşkil etmesinin gerekeceği-
Boşanmanın eki niteliğindeki manevi tazminat için faiz başlangıcının kararın kesinleştiği tarih olduğu-
Evlenmenin sosyal amacı yanında, cinsel arzuları tatmin etme gayesi de olduğundan; psikolojik sebeple de olsa uzun evlilik süresi içinde cinsel ilişki kurulmamasının evlilik birliğini temelinden sarsacağı; bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı koca tam kusurlu olduğundan davalı-karşı davacı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi kapsamında kalan tazminat isteklerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Dava dilekçesinde manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsilinin istenildiği, meydana gelen yaralama ve hakaret eylemleri nedeniyle davalının cezalandırılmasına karar verildiği ve buna ilişkin kararın kesinleştiği, davacı ile davalının boşanma aşamasında oldukları ve bu konuda Aile Mahkemesi’nin dosyasında boşanma davasının bulunduğu, yine davalının bu eylemleri nedeniyle davacının manen olumsuz yönde etkilendiği ve zarar gördüğünü ileri sürerek boşanma davasında da ... TL manevi tazminat talep ettiği, talebi kısmen kabul edilerek ... TL manevi tazminata hükmedildiğinin anlaşıldığı, o halde, aynı olay nedeniyle iki kez manevi tazminata hükmedilemeyeceğine göre, boşanma dava dosyası incelenerek sonucuna göre hüküm kurmanın gerektiği-
Davacı kocanın başka bir kadınla yaşadığı ve ondan (Ç.İ.) isimli 12.4.2009 doğumlu bir de çocuğunun olduğu anlaşıldığından bu durumun davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup, Türk Medeni Kanununun 174/2. madde koşulları gerçekleşeceği,kusurlu olan diğer tarafın manevi tazminat olarak uygun bir tazminat ödemesi gerekeceği-
Boşanmanın eki niteliğinde olan maddi ve manevi tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihte muaccel ( ödenebilir ) hale geleceği- Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tazminatlara yasal faiz yürütülmesi talebinde bulunulduğundan bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekeceği-