(BK m. 18'de) TBK m. 19 gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı olarak açılan davanın İİK m 277 vd. gereğince açılan dava yönünden derdestlik oluşturmayacağı- Davalı 3.kişi borçlu şirketin ortağı ve müdürü, davalı 4.kişi ise borçlu şirketin ortaklarından ve aynı zamanda takip borçlusu gerçek kişinin kayınbiraderi olduğundan, tasarrufun iptale tabi olduğu ve bu durumda, davacı vekiline davalı borçlu şirketle ilgili geçici veya kat'i aciz belgesi sunması için süre verilmesi gerektiği-
İvazlar arasında bir mislini aşan fahiş fark bulunması yanında aralarındaki ticari ilişki nedeniyle 3. kişi konumundaki davalının, borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun anlaşıldığı-
Baba oğul olup arasındaki tasarrufların gerek İİK.nın 278/III-1 maddesi gerekse 280/1-2 maddesi uyarınca iptale tabi olduğu- İcra Hukuk Mahkemesinde görülen istihkak davası sonucunda verilen karar takip hukukuna ilişkin bir karar olup, sadece takip hukuku yönünden kesin hüküm olup maddi hukuk anlamında kesin hüküm oluşturmayacağı-
Davalı 3.kişi, borçlunun kuzeni olması nedeniyle borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun İİK 280/1. madde gereğince iptale tabi olduğu- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücretinin, takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarrufun tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplama yapılacağı-
Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen değeri arasında misli fark bulunmaması ve davalılar arasında akrabalık bağı olmaması nedeniyle 6183 s. K. mad. 27, 28, 29 gereğince dava konusu tasarruf iptale tabi değil ise de, davacı vekili davalı borçlu ile 3. kişi arasında para alışverişi olduğunu belirttiğinden, davacı vekiline bu konudaki delillerini sunması için süre verilmesi, gerektiğinden davalıların banka hesap hareketleri istenerek aralarında dava konusu taşınmazın alımı dışında ticari ilişkileri bulunup bulunmadığı ve dolayısıyla anılan tasarrufun 6183 s. K. mad. 30 kapsamında iptale tabi olup olmadığının tespiti; iptale tabi olması halinde aynı Yasanın 31 maddesi gereğince davalı 3. kişinin sorumluluğu yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlu ile kardeşi arasındaki tasarrufun iptale tabi olduğu- Elbirliği halindeki taşınmaz davalı-borçlu ve davalı- üçüncü kişiye ait iken, borçlu yasal payını davalıya satmış olduğundan, mahkemece borçlu davalının yasal payının belirlenerek bu payı oranında tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken taşınmazın tamamının borçlu davalı tarafından satıldığı kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
İvazlar arasında fahiş fark bulunması yanında davalı üçüncü kişinin borçlunun yeğeni olması, diğer davalıların ise, aralarındaki ticari ilişki nedeniyle borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden oldukları anlaşıldığından, tasarrufların iptaline karar verilmesi gerektiği- Dördüncü kişi konumunda olan davalı yönünden tasarrufun iptali için kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerektiği, aksi halde, üçüncü kişi yönünden davanın tazminata dönüştüğünün kabulü ile sözü edilen taşınmazın davalı üçüncü kişinin elinden çıkarıldığı tarihteki gerçek değerinin davacının alacak ve ferileri ile sınırlı olarak davalı üçüncü kişiden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiğinin ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiğinin kabul olunacağı, bu karinenin, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebileceği-
Davalının, borçlunun karısı olduğu, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptalinin gerekeceği-
Davalının, borçlunun annesi olduğu, İİK.nin 278/III-1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığı ve iptale tabi olduğu- Borçlunun annesinin, oğlunun, alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. mad. 280/I-II)-