"Ticareti terk etmek" suçunun oluştuğunun kabul edilebilmesi için, 'sanığın yetkilisi olduğu şirketin gerçekten ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yapılması' ve 'vergi dairesinden de ayrıca şirketin durumunun sorulması' gerektiği–
"Ticareti terk etmek" suçunun işlendiğinin, şirketin adresinde yapılan haciz sırasında öğrenilmiş olacağı–
"Ticareti terk etmek suçu"nun oluşabilmesi için, 'şirketin fiilen ticareti terk etmesi' ve 'İİK'nun 44. maddesinde belirtildiği şekilde bu durumun onbeş gün içinde ticaret siciline bildirilmemiş olması' gerektiği–
"Şirketin başka bir adreste faaliyetini sürdürüp sürdürmediği" etraflıca araştırılmadan "ticareti terk etmek" suçundan dolayı beraat kararı verilemeyeceği (Borçlu şirketin ticaret sicili kayıtlarında faal durumda görülmesinin, ticari faaliyetini fiilen sürdürdüğü anlamına gelmeyeceği)–
İİK. 352/II uyarınca, İİK. 337a gereğince verilen mahkumiyet kararında "dava ve cezanın İİK'nun 354. maddesinde yazılı sebeplerle düşeceği"nin belirtilmesi gerekeceği–
Tasfiye sürecine girmiş olan şirketin aktifinde herhangi bir malvarlığı bulunmasa da, sanıkların temsilcisi bulundukları şirkete ait mal beyanını ticaret sicil memurluğuna vermek zorunda oldukları–
İİK. 337a maddesinde düzenlenmiş suçtan dolayı İİK. 347 uyarınca üç ay (ve en geç bir yıl) içinde şikayette bulunulması gerekeceği- Şirketin adresine hacze gidildiğinde, "adresin boş olduğu"nun görülmesiyle suçun işlendiğinin öğrenilmiş olacağı–