"Ticareti terk etmek suçu"nun oluşabilmesi için, 'şirketin fiilen ticareti terk etmesi' ve 'İİK'nun 44. maddesinde belirtildiği şekilde bu durumun onbeş gün içinde ticaret siciline bildirilmemiş olması' gerektiği–
Haczi kabil malın bulunmamasının, borçlu şirketin ticareti terk ettiği anlamına gelmeyeceği-
Sanığın yetkilisi olduğu şirketin 13/8/2004 tarihli kararla tasfiye edilmesine, tasfiye memuru olarak sanığın atanmasına ve vergi dairesi müdürlüğünden alınan yazıda da 12/6/2006 tarihinden itibaren tasfiye işlemlerine başlandığının bildirilmesi karşısında, sanığın ticareti terk suçunu işleme kastının bulunmadığı-
Ticareti terk hükümlerine aykırı davranmak suçunda, son adres değişikliğinin 7/7/2004 tarihinde yapıldığı bildirilmekle, hangi adreste yapıldığı anlaşılamayan zabıta araştırmasına itibar edilemeyeceği-
Ticareti terk hükümlerine aykırılık suçundan dolayı iddianame ile dava açılmasına gerek olmayıp, icra mahkemesine verilecek dilekçe veya şifahi beyanla yargılamaya başlanacağı-
"Şirketin başka adreste faaliyetini sürdürüp sürdürmediği" zabıta marifetiyle etraflıca araştırılmadan, Ticaret Sicili Memurluğu'nun 'şirketin faal durumda olduğu'nu belirten yazısı ile yetinilip sanıklar hakkında 'ticareti terk suçu'ndan dolayı beraat kararı verilemeyeceği–
Ticareti terk suçundan dolayı iddianame ile dava açılmasına gerek olmayıp, icra mahkemesine verilecek dilekçe ile veya şifahi beyanla yargılamaya başlanacağı-
"Ticareti terk etmek" (İİK. 337a) suçundan dolayı, iddianame ile dava açılmasının gerekmeyip, icra mahkemesine verilerek dilekçe ile dava açılabileceği–