7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı, bu durumda anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olmasının zorunlu olduğu-
Ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat, Tebligat Kaununun 21 ve Tüzüğün 28.maddesine uygun şekilde tebliğ edilmediğinden usulsüz olup bu adrese TK. mad.35 'e göre yapılan teblilgatta geçersiz olduğundan davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği-
Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesi gereğince ticaret siciline bildirilen adrese TK'nun 35. madde gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp bilâ tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerekeceği-
Davalının vekille temsil edildiği durumda tebliğlerin vekile yapılması gerektiği, aksi takdirde tebligatın usulsüz olacağı-
Yenileme dilekçesi ve duruşma günü davalıya Tebligat Kanunu hükümlerine göre, fakat aynı Kanunun 21. maddesindeki değişiklikler dikkate alınmaksızın ilânen tebliğ yapıldığı, oysa gerçek kişiler yönünden artık mernis adreslerinin tespit edilebilmesi halinde Kanunun diğer maddelerine göre tebliğinin mümkün olmadığı, bu hususun da mahkemece gözetilmediği anlaşıldığından hem dava dilekçesinin hem de yenileme dilekçesi ile duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini söyleyebilme olanağı olmadığından davalıya usulüne uygun olarak dava (ve yenileme) dilekçesinin tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra yanların gösterecekleri kanıtların toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bilinen son adreste tebligatın yapılamadığı veya bu adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan doğrudan muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde tebligat yapılamayacağı, davalıya Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılması ancak mernis adres kaydının bulunmaması halinde mümkün olduğu, açıklanan usule aykırı olarak, ön inceleme duruşma günü davetiyesi davalının adres kayıt sisteminde bulunan adresine "mernis adresi" şerhiyle tebliğe çıkarılmadığına göre (TK md. 23/8) yapılan bu tebligatın geçerli kabul edilemeyeceği,bu durum davalının hukuki dinlenilme hakkını (HMK md. 27) ihlal eden önemli bir usul hatası olup, hükmün bu sebeple bozulması gerektiği -
Gerekçeli kararın davalı kooperatifin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde yapılan terkinden ihya ilanında gösterilen adresine tebliğe çıkarılması, tebliğin yapılamaması halinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılması ve temyiz süresi beklenmesi gerektiği-
Tebligat Kanunu’nun 35. maddesinin uygulanabilmesi için öncelikle bildirilen adrese tebligat çıkarılmasının, tebligat iade geldikten sonra Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre aynı adrese tebligat yapılmasının gerekeceği, bu nedenle şikayetçiye ticaret sicil adresine önceden çıkarılıp iade gelen tebligat olmadan Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasının usulsüz olduğu- “İhalenin feshine” şeklinde hüküm kurulması gerekirken “ihalenin iptaline” şeklinde hüküm kurulmasının varılan hukuki sonuca etkisi bulunmadığından bu hususun düzeltme nedeni yapılmadığı-
Borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı bir adresinin bulunup bulunmadığı araştırılıp tespit edilmediğinden ödeme emrinin TK. mad. 35 'e göre yapılmasının usulsüz olduğu- Maaş haczine yönelik tebligat ise borçlu dışında bir kişiye yapıldığından, tebligata muttali olma hususunda borçlu aleyhinde hukuki sonuç doğmayacağı-
Kesinleşme tarihlerine göre daha önce tarihli olan şikayet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasının 1. sırada sıra cetvelinde yer almasının ve hacze iştirak koşulları oluşmadığından asıl ve birleşen dosya şikayetçilerinin alacaklı olduğu dosyaların garameten paylaştırmaya dahil edilmemesinin usul ve yasaya uygun olduğu-