Kira ilişkisinin ispat külfeti davacıya ait olup, dava dilekçesinde “her türlü yasal delil” denilmesine, bunun yemin delilini de kapsadığının anlaşılmasına göre mahkemece davacıya taraflar arasında kira ilişkisi bulunup bulunmadığı ve aylık kira miktarının ne olduğu konusunda davalıya yemin teklif edip etmeyeceği sorularak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı, davacıdan aldığı malın bedelini peşin ödediğini savunduğuna göre ispat yükü üzerinde olan davalının ödemeyi yazılı delillerle ispatlaması gerekeceği- Mahkemece ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek inceleme ve değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülerek eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmediği gibi ariyete konu ekipmanlar konusunda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın bu taleple ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olmasının bozmayı gerektirdiği-
Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerektiği- Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamayacağı-
Dava ve takip konusu bonoda malen kaydı bulunmakta olup, davacı senedin borçlusu, davalı lehtarı ve takip alacaklısı, davalı şirket  ise senette ve takipte bir sıfatı olmadığından, mahkemece, davalı şirket vekilinin husumet yönünden itirazı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu- Uyuşmazlık konusu senede istinaden yapıldığı iddia olunan tüm ödemelerin takip konusu senedin tanzim tarihinden öncesine ait olduğu halde mahkemece bu ödemelerin senede yönelik olduğunun kabulünün isabetsiz olduğu-Senet tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 s. TTK. mad. 592 uyarınca, sonradan doldurulmak kaydıyla senet tanzim ve vade tarihi olarak açık senet düzenlenmesinin mümkün olduğu- Davacının senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu HMK. mad. 200 uyarınca usulüne uygun yazılı delille ispat etmesi gerektiği-
Kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan alacak davasında, davacı ayıp ihbarında bulunduğuna dair tanık deliline dayanmışsa da, HMK'nun 200. maddesi gereğince, miktar itibariyle olayda tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı, ne var ki; davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olduğundan davacının davalıya bu hususta yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Taraf muvazaası davalarında iddianın ancak yazılı delille kanıtlanabileceği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni ile alacak istemine ilişkin davada, tarafların kardeş olmaları sebebiyle davada HMK'nun 203/1. maddesi gereği tanık dinlenebileceği-
Mahkemece, davacıların diğer delillerle davalarını ispat edemedikleri sonucuna varmış olması halinde, davacı yana dava dilekçesinde dayanmış olduğu yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davaya konu bonoda "malen" ibaresi bulunduğuna göre, böyle bir bonoda malın teslim alındığının, borçlu tarafından ikrar edilmiş olduğu; alacaklının teslim ettiğini kanıtlama yükümlülüğünün olmadığı; yazılı ikrarın aksini diğer bir deyişle, malın teslim edilmediğini kanıtlama yükümlülüğünün borçluya ait olduğu- Kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının saptanması istemine ilişkin açılan davada; senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı-borçlunun takibe konulan bononun muvazaa nedeniyle verildiğini yazılı delille kanıtlaması gerektiği- Davacı şirket, senedin (bononun) keşidecisi, davalı da lehtarı bulunduğuna göre, senedin tarafı olan davacı üçüncü kişi olmadığından, muvazaa iddiasını tanıkla değil, usulün öngördüğü biçimde yazılı delille ispatlaması gerektiği- Bononun düzenleme ve vade tarihi dikkate alındığında salt bir (1) gün vadeli olmasının, senedin geçersizliği sonucunu doğurmayacağı- Senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, menfi tespit davasında, davacı-borçlunun takibe konulan bononun bedelsiz olduğunu yazılı delille kanıtlaması gerekeceği-
HMK.nun 200. maddesine göre davacının kiracılık ilişkisini tanıkla kanıtlama olanağı bulunmadığından yazılı belge ile kanıtlamak zorunda olduğu-