Alacaklının, tarafı olmadığı icra takip dosyasından aynı mala konulan haciz nedeniyle İİK'nun 100. maddesine göre yapılan bildirimle belirtilen haczin, İİK'nun 106 ve 110. maddelerine göre düştüğüne ilişkin şikayet hakkı bulunmayıp, bu konudaki iddiaların, sıra cetveli yapılması halinde dinlenebileceği, mahkemece şikayetin bu nedenle reddi gerektiği-
İhalenin feshi yargılamasında; 2. artırmada alıcı çıkmaması nedeniyle taşınmaz satışının düşmesi üzerine yeniden başlayan 2 yıllık satış isteme süresi içinde yeniden satış talebinde bulunulduğundan bu durumda haczin düşmediği, kıymet takdir raporu da yenilenmiş olup rapordan itibaren 2 yıllık süre içerisinde ihale yapıldığından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taşınırlarda satış isteme süresi altı ay olup haciz tarihi ile alacaklı tarafından satış talebi ve satış avansının yatırıldığı tarih arasında altı aylık süre geçmiş olduğundan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
2. artırmada satışın düşmesi üzerine yeniden 1 yıllık satış isteme süresinin yeniden başlayacağı, mahkemenin satış isteme süresinin kaldığı yerden devam edileceğine yönelik tespitinin doğru olmadığı-
Haciz tarihi itibari ile uygulanması gereken 6352 sayılı yasanın 21 ve 22. maddeleri ile değişik İİK.nun 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczedilen mal taşınır ise 6 ay içinde satışının istenmemesi halinde haczin düşeceği-
Borçlunun 3. kişideki alacaklarının İİK'nun 106/2. maddesi uyarınca taşınır hükmünde olduğu, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun, haczedilen banka hesabındaki paranın 3. kişiye ait olduğu nedeniyle haczin kaldırılması istemi olup, bu haliyle istihkak davası niteliğinde olduğu, borçlunun, haczedilen paranın 3. kişiye ait olduğu nedeniyle şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği gibi, istihkak davası açmasının da mümkün olmadığı, istihkak davasının ancak haczedilen taşınırın kendisine ait olduğunu iddia eden 3. kişi tarafından açılabileceği-
Borçlunun bankada bulunan hesabına haciz konulduğu ancak paranın 1 yıl içinde icra dosyasına istenmediği anlaşıldığından, borçlunun hesabına konulan haczin kaldırılması gerekeceği-
Haciz tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 106. maddesinde alacaklının, haczolunan mal taşınmaz ise hacizden itibaren iki yıl içinde satılmasını isteyebileceği, 110. maddesinde ise yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağının düzenlendiği, satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürünün re’sen gözetmesinin gerekeceği, satış talebi bu sürelerden sonra ise reddetmesinin gerekeceği, satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tabi olduğu, satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshinin gerekeceği-
İhtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarihten itibaren (2) yıllık satış isteme süresinin geçmediği, mahkemece ihalenin feshi isteminin reddine karar verileceği-
Alacaklının 14.03.2014 tarihinin de satış talebinde bulunduğu, bu durumda alacaklının satış talebinin 1 yıl geçtikten sonra olduğu, 16/01/2013 tarihinde konulan haciz İİK'nun 106 ve 110. maddesine göre kalkmış olduğundan, bu hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı, bu hususun mahkemece re’sen gözetileceği-