Konusu mal varlığı olan Borçlar Hukukuna ilişkin sözleşmelerden doğan davalarda yetkinin, HMK.’nun 10. maddesinde belirtilen kurallara göre çözümleneceği, bu durumda sözleşmeden doğan davaların “sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi”nde de açılabileceği (Yeni HMK.’nun 10. maddesi ile daha önce HUMK.’da bulunan “davalı veya vekilinin dava tarihinde orada bulunması koşuluyla sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde de davaya bakılabileceği”ne dair hükmün yeni kanunda kaldırılmış olduğu)-
Takip konusu borcun birden fazla borçlusu bulunması halinde, alacaklının bunlardan birisinin ikametgâhının bulunduğu yerde -tüm borçlular hakkında- icra takibi yapabileceği, ancak bu hükmün (kuralın), yalnız «borçlulardan birinin ikametgâhındaki (onun için genel yetkili olan) icra dairesinde takip yapılması halinde» geçerli olacağı-
HUMK.nun 193. (şimdi; HMK’nun 20.) maddesinde öngörülen"on günlük" (şimdi;“iki hafta”lık) sürenin, azami süreyi göstermekte olduğu, yetkisizlik karar kesinleşmeden önce de dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Hakkında ihtiyati haciz kararı verilenlerden birisi olan cirantanın yerleşim yerinin bulunduğu yerde, diğer senet borçlusu hakkında da ihtiyati haciz kararı verilebileceği–