Şikayete konu icra takibindeki alacak talebi olan faiz bozma sonrası 11.12.2012 tarihinde verilen ilamla ortaya çıkmış olduğundan karşı dava tarihinden bozma öncesi karar tarihine kadar faiz istenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; anılan bu dönem için faiz talep edebileceğinden bu yöndeki şikayetin reddi ile diğer şikayet sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği yönünde kararın bozulması gerektiği-
İlamdan kaynaklanan alacakların takas ve mahsuba konu edilebilmesi için ilamın kesinleşmesi koşulunun aranmadığı-
Takibe dayanak ilamda, davacının paylı mülkiyete tabi taşınmazının imar planında park olarak ayrıldığı ve 5 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen yatırım programına alınmadığı ve bu güne kadar kamulaştırılmadığının tespit edildiği; buna göre idarenin eyleminin Kamulaştırma Kanunu kapsamında olduğunun kabulü ile imar planının tarihi belirlendikten sonra hacizlerin kaldırılıp kaldırılmayacağına karar verilmesi gerektiği-
İİK’nun 30. maddesinin 2. fıkrasına göre, borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse, yapılması için lazım gelen masrafın icra memuru tarafından ehlivukufa takdir ettirileceği, İcra Mahkemesi’nce, icra müdürüne yüklenen bu sorumluluğun gerektiğinde bilirkişi marifetiyle denetlenmesinin gerektiği-
Dava konusu taşınmaza hangi tarihte el atıldığı kesin olarak belirlenerek, şayet 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığının tespiti ve ilam karar tarihinin 30.06.2010'dan sonra olması halinde haciz yasağının bulunduğu, el atmanın 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunun belirlenmesi halinde ise haciz yasağının bulunmadığının düşünülmesinin gerekli olduğu-
Şikayetçi borçlunun, derdestliğe konu olan kısımlar dışında, takibe dayanak ilamın düzeltilerek onanması sebebiyle fazla talep edildiği anlaşılan 737,00 TL harç yönünden de takibin iptali talebi bulunduğundan, mahkemece bu talep hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin derdestlik şikayetinin tümden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Takibe 28.08.2015 tarihinde, 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un yürürlük tarihinden sonra başlandığı ve davacı kuruma herhangi bir başvuruda bulunulmadığı, Yasa gereği yerine getirilmediğinden şikayetin kabulü ile takibin iptali gerekeceği-
İcra takibinin dayanağı İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi'nin 18.04.2013 tarih 2013/156 Esas 2013/246 Karar sayılı ilamında, D. Kuvvetleri Komutanlığı da dahil olmak üzere dava açıldığı, kısa kararda davalılar hakkında hüküm kurulduğu halde gerekçeli kararda davalılardan D. Kuvvetleri Komutanlığı'na yer verilmemiş olması nedeniyle hükmün bozulması üzerine borçlu D. Kuvvetleri Komutanlığı hakkında da hüküm oluşturulduğu görüldüğünden, usul ekonomisi ilkeleri de göz önünde bulundurularak bozma sonrası ilam önceki takip dosyasına ibraz edilmek ve ek takip talepnamesi düzenlenmek suretiyle önceki dosya üzerinden takip ve tahsil olanağı bulunduğundan sonradan açılan takibin iptali gerektiği-
İcra takibinin dayanağı ilamda davacının dava konusu taşınmazın 1980 yılında kamulaştırmaya tabi tutulduğunu, davalının da kamulaştırma işleminin 1980 yılında yapıldığını belirttiği anlaşılmakla bu durumda kamulaştırmasız el atma işleminin 1983 öncesine ait olduğunun kabulü gerekeceğinden, AAÜT gereği kamulaştırma bedelleri için uygulanan maktu vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği-