Davalı bankanın kredi borcunun bitmiş olmasına rağmen davacının taşınmazındaki ipoteği kaldırmaması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı, dava tarihinden sonra ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce ipoteğin fek edilmesi sonucunda dava konusuz kaldığından davacı lehine vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinin doğru olduğu, yerleşmiş içtihatlara uygun karar verildiğinin anlaşılmasına göre kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmesi gerektiği-
01.01.2020 tarihinde 4721 sayılı TMK'nın 883. maddesindeki değişikliğin yürürlüğe girdiği- Bu tarihten önce süreli olarak tesis edilen ipoteklerin de şayet süre sona ermiş ise 01.01.2020 tarihinden itibaren 30 günlük sürenin sonunda takip başlatılmadığından tapu kaydındaki 25.12.2013, 26.08.2020 tarih ...... yevmiye nolu ipotek akit tablosunda 12 ay süreyle tesis edilmiş olan kesin borç ipoteğinin 26.08.2020 tarihinde terkin edildiği tapu müdürlüğünce verilen cevapla anlaşıldığı- İcra müdürlüğünce İİK'nın 150/c maddesi gereğince şerh konulmasının imkansız olduğu-
Davalı istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede, İlk Derece Mahkemesince, davacının, 395.500,00 USD'yi dava dışı .................... A.Ş'nin Alanya Sanayi Şubesindeki hesabına gönderilmek üzere davalı bankanın Antalya Çallı Şubesi hesabına, söz konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılması amacıyla davalı bankanın yatırılması halinde ipoteklerin fekkini taahhüt ettiği 2.500.000,00 TL'nin karşılığı olarak yatırdığının tarafların kabulünde olduğuna ilişkin gerekçesinin hatalı olduğu-
İİK'nın 153. maddesi hükmüne göre, ipotek alacaklısının icra takibi yapmamış olması halinde ipotek konusu borç tamamen ödenirse anılan madde koşullarında ipoteğin fekkinin istenebileceği- İpotek alacaklısının icra takibi yapması durumunda ise, takip konusu borç ve fer'ilerinin tamamen ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılması icra takibinin doğal sonucu olduğundan, borçlunun icra müdürlüğünden, ipoteğin kaldırılması hususunda tapu sicil müdürlüğüne yazı yazılmasını isteyebileceği-
Uyuşmazlık, davacının satın aldığı taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin güvence altına aldığı borcun sona erip ermediği ve dolayısıyla ipoteğin kaldırılması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır...
İpotek akit tablosunda “aldığı 300.000,00 TL bedel mukabilinde diğer kredi için ............. lehine 1. derecede, faizsiz faiz ve 28.12.2018 süre ile ipotek tesis ettiği” açıklamasının bulunduğu, belirtilen bu sürenin açıkça ipoteğin süresi olarak gösterildiği, karz olarak alınmış (doğmuş) 300.000,00 TL borcun vadesinin ise akit tablosundan açıkça anlaşılamadığı, 13.2.2019 olan takip tarihi itibariyle süreli ipotekle ilgili MK’nın 883. maddesinin ikinci fıkrası henüz yürürlüğe girmediğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinin süresinde yapıldığının anlaşıldığı, değişen içtihadımız uyarınca ipotek akit tablosunda yazılı 28.12.2018 tarihi vade tarihi olarak nitelenemeyeceği için bu tarihte alacağın muaccel olduğundan söz edilemeyeceği, o halde mahkemece, takipten önce gönderilen muacceliyet ihtarı bulunup bulunmadığı alacaklıdan da sorularak tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken borçlu ve ipotek veren malik için muacceliyet ihbarına gerek bulunmadığı gerekçesi ile istemin reddinin isabetsiz olduğu-
Davacı tarafça tesis olunan 15.04.2015 tarih ve 12548 sayılı 1 dereceden ipoteğin ipotek akit tablosunun incelenmesinde “para borcuna istinaden, ... 250.000 TL bedel” ile ipotek tesis edildiği, tesis olunan ipotek bir karz ipoteği olup, ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının borcun ödendiği ve ipoteğin bedelsiz kaldığı iddiası bulunmadığı, davacının okuma/yazma bilmemesinden ve yaşlı olmasından faydalandığı iddiasının ise tapu dairesinde imzalanan resmi senedin aksinin tüm dosya kapsamında ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
01.01.2020 tarihinde süresi sona eren ipoteklerin ( 30 gün içinde yani 31.01.2020 tarihine kadar) icraya konularak İcra Müdürlüğünce İİK m.150/c maddesinde belirtilen şerhin, taşınmazın tapu kaydı üzerine konulması gerekeceği, aksi takdirde taşınmaz üzerindeki ipoteğin sona ereceği ( terkin edileceği) -
İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli tasınmaz üzerinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipoteğin, malikin talebiyle tapu müdürlügünce terkin edileceği- İpotegin süresinin dolmasından sonra takip yapılmasının usule uygun olmadığı-
İpotek akit tablosunda “Aldığı 3 Milyon TL için faizsiz 5 yıl süreli ipotek” açıklamasında geçen 5 yıl sürenin açıkça ipoteğin süresi olarak gösterildiğinin kabulü gerekeceği- Karz olarak alınmış (doğmuş) 3 Milyon TL borcun vadesi ise akit tablosundan açıkça anlaşılamadığından, borcun muaccel olacağı tarih açıkça başka bir belgeyle de belirlenmemiş olduğundan, alacağın ihtarla talep edilerek muaccel hale getirilmesi gerekeceği- Borçluya 08.01.2021 tarihinde keşide ve tebliğ edilen ihtarla bu koşul yerine getirildiğinden ve iptaline karar verilen ilk icra emri de ödeme ihtarı yerine geçeceğinden alacağın muaccel hale geldiği, bu durumda 25.02.2021 tarihinde ipoteğe uygun olarak faiz talebi de olmaksızın düzenlenen icra emri ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin yürütülmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, bu gerekçeyi taşıyan İcra Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf talebinin esastan reddi gerekirken, ipotek akit tablosunda yer verilen ipotek süresi borcun vadesi olarak değerlendirilip takibin bu süre dolmadan başlatıldığından bahisle kararın ortadan kaldırılmasının ve takibin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-