6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı denildikten sonra görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7. maddesinde; TBK.nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76. faize ilişkin 88. temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalara da uygulanacağı, bu durumda talebin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 88. ve 120. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibinde, davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan %10 aylık gecikme faizi üzerinden talep edilen işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden işleyecek olan aylık %10 faiz, TBK'nun 120. maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığından, TBK'nun 120/2. maddesi gereğince mevzuat hükümlerine göre belirlenen faizin yüzde yüz fazlası olarak uygulanarak, işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren bu miktar üzerinden faize hükmedilmesi gerekeceği-
Dava konusu aidat miktarı kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan davacının aidat borcuna uygulanması gereken azami faiz oranı TBK’nın 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davalı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-
818 sayılı BK’nın 101/2. ( 6098 sayılı TBK’nın m. 117. ) maddesine göre, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği, bu durumda,kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranının, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkin olduğu, kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizinin uygulanması gerekeceği, kooperatif genel kurulunca, aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınmasına karar verilen temerrüt faizinin, 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak kaydıyla, yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği-
Davaya konu aidat miktarı kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiği ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan, davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranının TBK’nın 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olduğu, dolayısıyla davacı kooperatif genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-
Gerekçeli kararın davacı vekiline tebliği üzerine, 15 günlük temyiz süresinin son gününün hafta sonuna denk geldiği, takip eden ilk mesai gününde UYAP ortamında elektronik imzalı dilekçe ile davacı vekilince hükmün temyiz edildiği anlaşıldığından HMK'nın 445. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği'nin 48.maddesine göre davacı vekilinin temyizinin süresinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranının, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranının geçerli olacağı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde; şart gerçekleşinceye kadar sözleşme hükümlerinin askıda olduğu bu durumda alacaklının ifayı isteme hakkı, borçlunun da ifa yükümlülüğünün başlamayacağı-
Genel kurullarda aidat ödemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammının temerrüt faizi niteliğinde olduğu-