Rücuan tazminat istemine ilişkin davada, adi ortaklığının tüzel kişiliği, yani davada taraf ehliyeti bulunmadığından adi ortaklığı oluşturan tüzel kişilere yöntemince husumet yöneltilmesinin sağlanması gerektiği-
Yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın mülkiyetinin ve buna bağlı olarak tasarruf hakkının, üzerinde bulunduğu arza bağlı olduğu-
Alacaklı tarafından borçlu ... Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü hakkında örnek 7 ilamsız icra takibi yapıldığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı"nın şikayeti üzerine , İstanbul Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü"nün hakiki ve hükmi şahsiyetinin olmadığı ve hakkında icra takibi yapılamayacağı gerekçesi ile takibinin iptaline karar verildiği, alacaklının bilahare 25.01.2012 tarihinde icra müdürlüğüne başvurusunda, maddi hata sonucu tarafın yanlış gösterildiğinden bahisle takibin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı"na yeni adıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı"na tevcih edilerek ödeme emri gönderilmesi talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce talebin reddine karar verildiğinin anlaşıldığı- İcra müdürlüğünce talebin reddine dair verilen kararın ....... sayılı kararı ile takibin iptaline karar verilmiş olmasının ve mahkeme kararının taraflar açısından bağlayıcı olması dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu-
Hareketle "kötü niyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu,iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğin den (resen) nazara alınacağı-
Mahkemece, imar planları incelenerek sözleşmenin ifasının hangi tarihte imkansız hale geldiğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra, ifa imkansızlığından itibaren tarafların verdiklerini geri isteyebilecekleri de dikkate alınarak, davacı yüklenicinin ifa imkansızlığından sonra davalıları, verilen paranın iadesi konusunda BK. nın 101. maddesine uygun şekilde temerrüde düşürüp düşürmediği belirlenerek, temerrüt olgusunun varlığı halinde ödenen miktarın bu tarihten itibaren faiziyle, temerrüt olgusunun bulunmaması halinde ise, ödenen miktarın dava tarihinden itibaren faizine hükmedilmesi gerekeceği-
Aile konutu üzerindeki tasarruf yetkisi yasa ile sınırlandırılmış olup, takibe ve tahliyeye konu taşınmazın "aile konutu olduğu"nun belirlenmesi halinde, mahkemece TMK. mad. 194/3 gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin araştırılacağı- Şikayetçinin aile mahkemesinde açmış olduğu davanın tahliye konusu yerin "aile konutu" olduğunun tespitine yönelik bir dava olduğunun tespiti halinde, bu davanın bekletici mesele yapılması ve sonucunda göre karar verilmesi gerektiği-
Ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı gibi, bu şekilde başlatılan bir takibin mirasçılara da yöneltilemeyeceği– (Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, bu kararlar önemini yitirmiştir…
Ölü kişi hakkında -4.5.1978 T. ve 4/5 sayılı İçt. Bir. K. gereğince- icra takibi yapılamayacağı ve mirasbırakan-borçlu hakkında yapılmış olan takibin aynı dosyadan mirasçılara teşmili suretiyle de sürdürülemeyeceği—
Davanın taraflarının ıslah yolu ile değiştirilemeyeceği yolundaki görüş doğru ise de; yanlış yazılan davalı isminin dava dilekçesi içeriğine göre düzeltilmesinin, hasım değiştirme olarak kabul edilemeyeceği-