Mahkemece, ara kararında; “1 nolu ara karar yerine getirildiğinde dosyanın hesap bilirkişisine tevdine , bilirkişi için 150 TL ücret takdirine, bilirkişi ücretinin davacı vekilince 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkeme veznesine yatırılmasına, yatırılmadığı takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına” dair karar verildiğinin görüldüğü, bu durumda, mahkemece, ara kararında belirtildiği üzere, bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilerek mevcut duruma göre karar verilmesi gerekirken, yapılan ihtarata da aykırı şekilde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, 27.10.2015 tarihli ara kararda bilirkişi incelemesine ilişkin ücret miktarının açıkça gösterilip bildirilmediği, 22.12.2015 tarihli celsede masraf yatırılmadığından bahisle önceki ara karara atıf yapıldığı, toplam ödenecek gider avansı miktarı belirtilmediği gibi, davacı tarafa kesin sürenin sonucu açıkça hatırlatılmamış olduğundan kesin sürenin sonuç doğurduğundan bahsedilemeyeceği-
Mahkemece, delil avansının süresinde yatırılmış olduğu kabul edilerek borçlunun işlemiş faiz ve faiz oranına yönelik şikayetinin bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- İşlemiş faiz ve faiz oranına yönelik şikayetin,verilen kesin sürede eksik avans yatırılmadığından, borçlunun iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile esastan reddine karar verilmesi gerekirken usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, gider avansının ikmal edilmesi hususunda davacıya süre verilmiş ise de, talep edilen giderin keşif harç ve giderleri ile bilirkişi ücretleri olduğu, mahkemece verilen ara kararından anlaşıldığı, dosya kapsamı itibariyle tarafların belirttiği tüm delillerin HMK'nun 324. maddesinde belirtilen usullere uyulmak suretiyle toplanarak ve davalının açtığını belirttiği yönetim ataması ile aidat miktarını tespiti istemine ilişkin yerel mahkemenin dava dosyasının da işbu dava ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece delil ikamesi için gereken masrafın yatırılması amacıyla yapılan ihtaratta bilirkişi için belirlenen ücret miktarı ifade edilmiş olmasına rağmen, davacı tarafından tamamlanması istenen meblağ ve hangi kalemlere yönelik olduğu açıkça gösterilmediği gibi delil ikamesi için eksik kalan meblağın ödenmemesi halinde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı ve eldeki diğer delillere göre karar verileceği hususunda yasal ihtaratın da yapılmadığı anlaşıldığından, bilirkişi delilinin toplanması için gerekli avansın tamamlanması amacıyla davacı tarafa usulüne uygun ihtarat yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece talep edilen miktarın, HMK 120’de anlamını bulan ve dava şartı olan gider avansı değil, HMK’nin 324. maddesinde ifade edilen delil ikame avansı olduğu, HMK madde 324 gereğince bu avansın açık olarak, kalem kalem gösterilmesinin gerektiği, ara kararda ise bu şekilde bir belirleme yapılmamış olup, davacı vekiline yapılan ihtaratın da geçerli olmadığının kabulü gerekeceği-
Eksik gider avansının yatırılması konusunda, usulüne uygun ve gerekli koşulları haiz meşruhatlı davetiye borçluya tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlu yerine, alacaklı vekiline gönderilen davetiye sonucunda, gider avansı yatırılmadığı için borca itiraza ilişkin açılan davanın "açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin hatalı olduğu- 
Mahkemece, tensip ara kararı ile istenen avansın bilirkişi ücretine ilişkin olduğu belirtildiğinden, anılan avans, delil ikamesi avansı niteliğinde olup, HMK'nun 324. maddesine göre, bu avansın süresinde yatırılmamasının hukuki sonucunun, delile dayanan tarafın delilden vazgeçmiş sayılması olduğu, mahkemece, istenen masrafın gider avansı olarak adlandırılmasının, onun delil ikamesi için avans olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği, o halde, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile delil ikamesi avansının gider avansı olarak nitelendirilip verilen kesin sürede yatırılmaması üzerine dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılması için istenen miktar, HMK'nun 324. maddesi kapsamında delil ikamesi için avans niteliğinde olup bu avansın verilen kesin sürede yatırılmamasının hukuki sonucunun, delile dayanan tarafın delilden vazgeçmiş sayılması olduğu-
Mahkemece, borçlular vekilinin de hazır olduğu celsede verilen (3) nolu ara kararı ile, dosyanın hesap bilirkişisine tevdiine, hesap bilirkişisinin emek ve mesaisine karşılık 150,00 TL ücret takdirine, masrafın yatırılan gider avansından karşılanmasına, gider avansının eksik olan kısmını yatırması için davacı (borçlu) tarafa (2) haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde yatırmaz ise, bu delile dayanmaktan vazgeçtiğinin ihtarına ve daha sonra da eksik delil avansının yatırılmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş ise de, kesin süreye ilişkin ara kararında yatırılması lazım gelen eksik avans miktarının açıkça belirtilmediği görülmekte olup, kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekeceği, o halde, mahkemece, HMK'nun 324. maddesi kapsamında eksik delil avansının yatırılması için borçlulara usulüne uygun süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-