Vekil edenin ölümü ile vekalet yetkisinin sona ereceği- Dairenin ilk bozmasından hemen sonra ölen davacının, ölümünden sonra yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde olduğu ve anılan işlemlere hukuken değer verilemeyeceği- Dava konusu taşınmazın olduğu bölgede kadastro çalışması yapıldığına, çekişmeli taşınmazın davalı taraf adına kadastroca tespit edildiğine ve tespite itiraz edilmekle Kadastro Mahkemesinde açılan dava derdest olduğuna göre, tutanak düzenlenmesiyle 3402 sayılı yasanın 25. maddesi gereğince genel mahkemenin görevinin sona ereceği ve kadastro mahkemesince 3402 sayılı yasanın 30. maddesi hükmü gözetilerek cekişmenin giderileceği, mahkemece, davacı mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması, ondan sonra elatmanın önlenmesi isteği bakımından 3402 sayılı yasanın 25. maddesi uyarınca kadastro mahkemesi görevli olduğundan aynı yasanın 27. maddesi hükmü gözetilerek elatmanın önlenmesine yönelik istek bakımından davanın tefriki suretiyle kadastro mahkemesine devir kararı verilmesi, yıkım isteği bakımından Kadastro mahkemesine devredilen davanın sonucunun beklenmesi ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 445/I. 2. maddesine dayalı olarak açılan yargılamanın yenilenmesi isteği-
Dava, yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin olup, yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine başvurma harcı ve maktu harç alınmadığı, yeni esas numarası da verilmediği, davalıya da yargılamanın yenilenmesi dilekçesi tebliğ edilmediği, başvurma harcı ve maktu harç alınmadan, dava yeni bir esasa kaydedilmeden ve davalıya tebligat yapılmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Ortaklığın giderilmesi davasında yargılamanın iadesi isteği- İleri sürülen hususların yargılamanın yenilenmesi nedenini oluşturmayacağı, ayrıca satış aşamasında satış memurluğunca son tapu kaydı getirtilerek paylaştırmanın buna göre yapılacağı-
Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetler hakkında yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulmayacağı-
Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetle ilgili karar hakkında yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulmayacağı-
Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamalarından önce, aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş kararlar hakkında kesinleşinceye kadar  HUMK'nun 5236 s. K. ile yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. maddeleri hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağından (HMK. geçici mad. 3/1), yargılamanın yenilenmesi talebi ile ilgili olarak, HMK'nun 375. maddesinin değil, HUMK'nun 445.maddesinin uygulanması gerekeceği-
Sonradan öğrenildiği ileri sürülen hususların önceki yargılama sırasında yer aldığı ve değerlendirildiği anlaşıldığından yargılanmanın sebebinin gerçekleştiğinin söylenemeyeceği-
Kayıp/kaçak bedeline ilişkin içtihat değişikliğine gidildiğinden bahisle, yargılamanın iadesi talep edilmiş olup, mahkemece, usulüne uygun olarak taraflar duruşmaya davet edilip dinlendikten sonra yargılamanın iadesi davasının dinlenmeye değer olup olmadığının kendiliğinden araştırılması gerektiği, daha önce verilip kesinleşen dosya üzerinde, tarafları duruşmaya davet etmeden ek karar ile mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Mahkemece, .......... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ........... Esas sayılı dosyasının birleştirildiği ........... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .......... Esas, ................ Karar sayılı kararının kesinleşme tarihinden itibaren HMK'nın 377. maddesindeki 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle HMK'nın 379/1-a maddesince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ayrıca esasa ilişkin gerekçelere dayanılması ve dava ............ tarihinde açılmasına rağmen, tensip tutanağının düzenlendiği tarihin dava tarihi olarak kabulü suretiyle davanın süresinde açılmamış olduğunun tespitinin hata olduğu-