Yargılamanın iadesi istenilen dosyanın davalısının(işbu dosya davacısı) tebligatın usulsüz olduğu iddiasıyla hükmü temyiz etmeden, doğrudan yargılamanın iadesi yoluna başvurduğu, davacı tarafça tebliğ durumu öğrenilir öğrenilmez bu husus belirtilip Tebligat Kanunu 32. maddesine göre öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edilerek bu tarihten itibaren süresi içerisinde temyiz kanun yoluna başvurulması gerektiği halde, süresi içerisinde temyiz yoluna başvurulmadığından ancak sınırlı hallerde uygulanabilen ve olağanüstü kanun yolu olan yargılamanın iadesi yolu ile istenilen sonucun elde edilmesinin olanaklı olmadığı, o halde mahkemece yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın ilgili hükümleri uyarınca davacı-borçlunun kredi miktarından kefil olarak sorumluluğunun söz konusu olduğu, yeniden yapılan hesaplamada kesinleşen karara esas alınan önceki raporla aynı alacak rakamlarına ulaşıldığı, davacının yargılamanın yenilenmesi olarak ileri sürdüğü sebeplerin kesinleşen kararda ulaşılan sonucu değiştirmeyeceği-
Yargılamanın iadesi istemi üzerine hakimin, taraflara iddia ve savunmalarını bildirmeleri ve belirlenen günde oturuma gelmeleri için davetiye gönderip duruşma yapmadan yargılamanın iadesi isteği hakkında hüküm kuramayacağı- Daha evvel verilip kesinleşen dosya üzerinde, tarafları duruşmaya davet etmeden ek karar ile talebin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu-
Sonradan ele geçirildiği ileri sürülen belgenin, yargılamanın iadesine konu davada uyuşmazlık konusu olmadığı- Önceki tarihli verilen karar miktar nedeniyle kesin nitelikte olup; delillerin takdirinde yapılan hata ise tek başına yargılamanın iadesini gerektirmediğinden, mahkemece şartları oluşmadığından yargılamanın iadesine ilişkin davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davalının yargılamanın yenilenmesi talebinin, sınırlı olarak sayılan yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin hiçbirinin mevcut olmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Yargılamanın iadesi talebi üzerine verilen tahliye talebinin reddine ilişkin karar ile borçlunun (kiracının), taşınmazın kendisine iadesini istemeyeceği-
Paydaşlardan birinin ortaklığın giderilmesi davasının açılmasından önce öldüğü durumda, taraf teşkilinin sağlanmamış olacağı ve mirasçı varsa davaya dahil edilmek suretiyle davanın yürütülmesi gerekeceği- Ortaklığın giderilmesi davasının açılmasından önce ölen bir kimse hakkında ilanen tebligat yapılıp karar verilmesinin kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve yargılanmanın yenilenmesine karar verilmesi gerektiği-
Tebligat işlemi hükme etkili nitelikte ve bu tebligatta hileli ise; HMK.m.375/1- maddesi uyarınca, bu durumun yargılamanın iadesi sebebini teşkil ettiği-
İtirazın kaldırılmasına ilişkin kararlar hakkında yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulmayacağı-