Kesinleşme şerhi aranmaksızın yabancı mahkemenin tanınmasına ilişkin davanın kabul edilemeyeceği-
"Adalet Bakanlığı aracılığı ile davalı şirkete yapılan karar tebliği üzerine davalı vekili itiraz hakkını kullanmasına rağmen, doğrudan posta yoluyla yapılan tebligat dikkate alınarak davalı şirketin temyiz istemi reddedildiğinden savunma hakkının ihlal edildiği, kesinleşmiş bir karardan bahsedilemeyeceği" gerekçesiyle tenfize ilişkin davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Bozma ilamı uyarınca, kesinleşme şerhinin verildiği tarihi içeren karar örneği dosyaya sunularak usuli eksikliğin yargılama sırasında giderilmiş olması karşısında, 2675 sayılı Yasa'da düzenlenen ve tenfize engel bir halin de mevcut bulunmamasına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği; "yabancı mahkeme ilamının dava tarihinden sonra kesinleştiği ve dava şartının yerine getirilmediği" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tenfizi istenen karar posta yolu ile davalıya tebliğ edildiğinden, usulünce tebliğ edilmeyen kararın davalı yönünden kesinleşmiş olmadığı gerekçesi ile tenfiz davasının reddi gerektiği-
"Adalet Bakanlığı aracılığı ile davalı şirkete yapılan karar tebliği üzerine davalı vekili itiraz hakkını kullanmasına rağmen, doğrudan posta yoluyla yapılan tebligat dikkate alınarak davalı şirketin temyiz istemi reddedildiğinden savunma hakkının ihlal edildiği, kesinleşmiş bir karardan bahsedilemeyeceği" gerekçesiyle tenfize ilişkin davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Masraf tespit kararının tenfizi de talep edildiği halde, mahkemece yalnızca yabancı mahkeme tarafından verilen asıl kararın tenfizine karar verilerek masraf tespit kararı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olmasının hatalı olduğu-