2004 sayılı Kanun'un 67 nci maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının görülebilmesine ilişkin yasal koşullar arasında yetkili icra dairesinde usulüne uygun yapılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği, somut uyuşmazlıkta, .................. İcra Müdürlüğü'nün 2004 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi yollaması ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine göre yetkili icra dairesi olmadığı, davalı borçlunun da ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içerisinde usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu, yetkili icra dairesinin ikametgahının bulunduğu .............. Adliyesi İcra Müdürlükleri olduğunu bildirdiği, geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasına ilişkin yasal koşulun oluşmadığı-
PTT tarafından davacı şirketçe UETS adresinin aktivasyon işlemleri gerçekleştirilmediğinden adresin "aktivasyon bekliyor" statüsünde olduğu ve e tebligat adresinin aktif olmadığını bildirdiği, taşınmazların son imar durumları getirtilmeden ihalelerin yapıldığının ileri sürüldüğü ancak, şikayetçinin satış ilanının tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde bu hususu şikayet etmediği, taşınmazlardan 6 nolu bağımsız bölümün 260.000,00 TL olan muhammen bedelinin üzerinde bir fiyat olan 275.000,00 TL bedelle ihale edilmesi nedeniyle şikayetçinin bu taşınmaz yönünden ihalenin feshini istemesinin hukuki yararının bulunmadığı, dava konusu edilen 4 no'lu bağımsız bölüm yönünden ise, re'sen yapılan incelemede kıymet takdirinin yapıldığı iki yıllık süre içerisinde satışın yapıldığı, satış ilanının usulüne uygun düzenlendiği, elektronik ortamda ilanın yapıldığı, ilanların satış kararına uygun yapıldığı, ihale bedelinin yasal şartları taşıdığı gerekçesiyle 4 no'lu bağımsız bölüm yönünden şikayetin reddi ile ihale bedelinin %10'u oranında şikayetçinin para cezasıyla cezalandırılmasına, 6 nolu bağımsız bölüm yönünden şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddi ile bu taşınmaz yönünden para cezası takdirine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu-Şikayetçi/borçlu aleyhine 4 no'lu bağımsız bölüm ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Feragat beyanının hüküm ifade etmesinin, karşı tarafın muvafakatına bağlı olmadığı, şikayete konu taşınmazın 220,00.00 TL bedelle ihaleye çıkarıldığı, ihale bedelinin 270.200,00 TL olup satışın muhammen bedelin üzerinde olduğu, şikayetçinin süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itirazı da bulunmadığından şikayetçi şirket açısından bu taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle HMK'nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeniyle şikayetin reddine- Esasa ilişkin karar verilmediğinden para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına-
........ no'lu taşınmaz yönünden, taşınmazın muhammen bedelinin 240.316,20 TL olarak belirlendiği, yapılan açık arttırmada taşınmazın 250.000,00 TL bedelle ihale olunduğu ihalenin muhammen bedelinin üzerinde yapılmış olması nedeniyle hukuki yarar yokluğu hususunun istisnalarının da somut olayda gerçekleşmediği, davacı borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından bu ihale yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği- ........... nolu taşınmaz ihalesi yönünden, satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerektiği, satış ilanı davacı vekiline ............. tarihinde e-tebligat mazbatası ile tebliğ edildiğinden asile yapılan tebligat yok hükmünde olduğu, satış ilanının asile tebliğine ilişkin iddia fesih sebebi kabul edilemeyeceği, ihalenin feshini isteyen şikayetçi kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği, satış ilanında satışa konu taşınmaz hakkında gerekli bilgilerin ve taşınmazın özelliklerinin yer almadığına dair şikayet satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshinin istenemeyeceği, ilan tarihi itibariyle ilanın yapıldığı ........... gazetesinin tirajının 50.000 adetin üzerinde olduğu anlaşıldığı, ............ tarihli satış kararında ilanın belediyede yapılmasına ilişkin bir karar alınmadığı, ancak yine de ilan belediyeye gönderildiği, takip dosyasındaki tutanaktan ......... Belediyesinin ilanı ............ tarihinde Mezat salonu divanhanesine asıldığının görüldüğü, ilanın İİK'nın 126. maddede belirtildiği şekilde yasaya uygun olarak yapıldığı, işin esasına girilmesi nedeniyle para cezasına hükmedilmesinin isabetli olduğu-
Davalılardan haciz alacaklısı SGK yönünden şikayetin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, istinaf incelemesinin ihalenin feshine dair verilen karar yönünden yapıldığı, ihale konusu malın tahmini değerinin üzerinde satılması halinde kural olarak şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılacağı, ancak ihaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekeceği, somut olayda taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satıldığı ve davacıların kıymet takdirine itirazının bulunmadığı görülmüş ise de, davacı tarafça ihaleye fesat karıştırıldığının ileri sürüldüğü, bu iddianın dayanağı olarak tanık deliline ve video kaydına dayanıldığı, fakat mahkemece ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası üzerinde durulmadığı, davacının fesat iddiası yönünden şifahen edinilen bilgilere göre bir kısım kişilerin farklı metotlarla ihaleye katılmaktan caydırıldığı ihaleye katılımın engellendiği, bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığı ileri sürülmüş ve bu iddianın ispatına yönelik tanık delili ile video kayıtlarına dayanılmış ise de, şikayet dilekçesinde gerek tanıkların gerekse video kayıtlarının bilahare sunulacağı belirtilerek, bu delillerin ibraz edilmediği, basit yargılama usulünün uygulandığı iş bu davada HMK'nın 318. maddesi uyarınca davacının delillerini dava dilekçesi ile birlikte sunması zorunluluğu getirildiği, bunun yanında yazılı yargılama usulünde uygulanan HMK'nın 140/5 maddesi gibi (dayanılıp da sunulmayan deliller var ise ön inceleme duruşmasında bu delillerin ibrazı için taraflara kesin süre verileceğine dair) bir hükmün düzenlenmediği, tanık deliline dayanılması halinde tanık listesinin ve ibraz edileceği belirtilerek dayanılan video kaydının da dava dilekçesi ile birlikte sunulması gerektiği, davacı taraf tanık deliline dayanmış ise de tanık listesi sunulmadığından ve video kaydına dayanmış bunun da kendilerince ibraz edileceği belirtilmiş olmasına rağmen bu delil de sunulmadığından ileri sürülen fesat iddiasının ispatlanamadığının anlaşıldığı, bu haliyle ihale bedeli muhammen bedelden fazla ise de fesat iddiasına dayalı olarak da fesih talep edildiğinden ve fesat iddiası kabul görmediğinden, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle değil, esastan reddine karar verilmesi ve para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
Delil avansının yatırılmaması hâlinde o delilden vazgeçilmiş sayılacağından ve anılan mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan taşınmaz değerinin ve istenebilecek tazminatın tespitinin mümkün olmadığından bahisle davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine yönelik verilen karar usule ilişkin nihai bir karar olmayıp, maddi anlamda esasa ilişkin verilen nihai bir karar olduğundan, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan sonraki davada "kesin hüküm dava şartının oluştuğu" gerekçesiyle "davanın usulden reddine" dair verilen direnme kararının yerinde olduğu-
Şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurup, ihalenin feshini istemeyen taşınmaz malikinin, şikayetçi tarafından ileri sürülen ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar nedeniyle aleyhine hüküm kurulmadığı da dikkate alındığında; temyiz hakkının olmadığı-
Satış şartnamesi ve açık artırma ilanında satışın, ................ adresinde yapılacağı yazıldığı halde, şikayet eden, alacaklı ve ihale alıcısının anlatımlarından, ihalenin ilanda belirtilen yerde değil, o yerin yanındaki sokakta gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, İİK'nın 114/2. maddesi gereğince, ihalenin, satış ilanı ve şartnamede belirtilen yerde yapılmasının zorunlu olduğu, ihalenin ilanda belirtilen yerde yapılmaması nedeniyle şikayet edenin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
Davacı .......’nın borçlu şirket temsilcisi olarak borçlu şirket adına ihalenin feshi davasını açma hakkı var ise de; takibin taraflarından olmadığı gibi, takip dayanağı kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olmasının ipotekli takipte kendisine borçlu sıfatı kazandırmayacağı tabi olmakla birlikte, tapu sicilindeki ilgililerden yada ihaleye pey sürmek suretiyle iştirak edenlerden de olmadığından, İİK’nın 134/2. maddesi gereğince, kendi adına bu davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığının kabulü gerekeceği, o halde; Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden esas hakkında verilen kararla, gerekçeli karar başlığının davacılar kısmına ........’nın yanı sıra ......... ... A.Ş.’nin de yazılması ve davacı ..... yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine ve aleyhine para cezasına yer olmadığına, diğer davacı ...... A.Ş. yönünden ise, dava tarihi itibariyle 7343 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile İİK'ya eklenen 111/a maddesinin yürürlükte olmadığı ve somut uyuşmazlıkta uygulanamayacağı tabi olmakla, müflis borçlu şirket yönünden ihalenin feshi sebebi bulunmadığından, davanın esastan reddine ve 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3. maddesi gereğince fesih gerekçeleri ile Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak davacı şirket aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekirken, gerekçeli karar başlığında tarafların hatalı yazılmasının ve bunun sonucu olarak da para cezasının davada aktif husumet ehliyeti bulunmayan ....... aleyhine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Takibin dayanağını oluşturan ilamda borçlu vekili olarak Av........'ın adının yer aldığı, satış ilanı tebligatının borçlu vekili açıklaması ile bu vekile yapıldığı, satış ilanının, dayanak ilamda adı geçen (ve istifa veya azledildiğine dair bir belge de bulunmayan) borçlu vekiline tebliğ edilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığı, vekile yapılan satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu, şikayetçi borçlunun adı geçen avukat vasıtasıyla temsil edildiği, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, borçlu vekili tarafından istinaf dilekçesinde; kıymet takdirinin düşük takdir edildiği, bilirkişi raporunun usulsüz tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, davacı borçlunun en geç usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olan satış ilanının tebliği ile birlikte kıymet taktirinden haberdar olduğu, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet davası açılmadığı anlaşılmakla bu hususun artık ihalenin feshi nedeni olarak incelenip dinlenilmesine imkan olmadığı, satış ilanı tebliğinin yerel gazetede yapılmasının katılımı azalttığı belirtilmişse de; hukuki yarar yokluğunda bu hususun dinlenemeyeceği, ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine ve İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca, işin esasına bu nedenle girilmemiş olunacağından para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile ihale bedeli üzerinden para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-