Davalı, hakkında yapılan icra takibine vekilleri aracılığı ile itiraz ettiği gibi, işbu davada da davalı vekili yargılamanın her aşamasına katıldığı, ancak dosyaya vekaletnamesini sunmadığı, bununla birlikte mahkeme de, davalı vekiline vekaletnamesini ibraz etmesi için süre ve olanak tanımadığı- Davalı vekilinin temyiz dilekçesine eklediği vekaletnameye göre de, yargılamaya davalı vekili sıfatı ile girip savunma ve beyanlarda bulunduğu bu durumda mahkemece davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
İlamı bir bütün olmasına rağmen, yasal ve geçerli bir neden olmaksızın, alacaklının aynı ilamdaki alacak kalemleri için ayrı ayrı icra takipleri başlatmasının, yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı ve borçlunun zarar uğramasına neden olduğu, bu yönündeki davranışların hukuk düzeni tarafından korunamayacağı, mahkemece borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının üç ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu, alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağından mahkeme tarafından borçlunun şikâyetinin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği- Mahkemece; "aynı ilamda hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat, yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve işlemiş yasal faizlerden oluşan alacak kalemleri için tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı takip yapılmasının mümkün olduğu ve aynı dosya ile ilamlı icra takibini zorunlu kılan yasal bir düzenlemenin mevcut olmadığı gerekçesiyle" şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması teşkil edeceği ve hukuk düzeni tarafından korunmayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının üç ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu-
Takipte borçlu olarak vekilin değil asilin gösterilmesi gerekeceği-
Delil tespiti dosyası asıl dava dosyasının eki sayıldığından delil tespiti giderlerinin de asıl davanın yargılama giderlerine dahil olduğu bu nedenle mahkemece tespit giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiği-
Davanın reddine karar verildiğinde, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, varsa davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine şeklinde yargılama giderleri ile ilgili hüküm verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Vekalet ücretine diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece talep şartı aranmaksızın doğrudan doğruya hükmedileceği-
İlamda müvekkil (asil) adına hükmedilmiş olan avukatlık ücretinin ancak müvekkil (asil) adına takibe konulabileceği- İlamın vekil vasıtasıyla takibe konulması halinde, icra dairesince ayrıca vekil için “icra vekalet ücreti” takdir edilmesi gerekeceği-
Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle davanın reddine ve dava dosyasının görevli mahkemeye tevdiine ilişkin kararların bunları veren mahkemeler yönünden nihai kararlar olup, dava böyle bir karara bağlanıncaya değin mahkemece yapılmış olan giderlerin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi gerektiğinden davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği-