Dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK'nun 150/5. fıkrası gereği işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacağı ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağı, o halde mahkemece, davacının işlemden kaldırılan davayı usulüne uygun olarak yenilemediği gözetilerek onun yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Harcın tamamlanılması için süre verilip sonuçları ihtar bildirilmeyen dosya yönünden de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Bilirkişi raporunda imzanın borçlunun eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde "kesin bir görüş" bildiriminde bulunulmadığı görülmediğinden, bilirkişi raporunda yer alan belirsizliğin borçlu lehine yorumlanmasının zorunlu olduğu; takibe başlayan ve icra dosyasına sunduğu senetteki imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı olup, bu iddiayı ispat külfetinin de alacaklıya ait olduğu- Adli Tıp Kurumu'nca düzenlenen rapor içeriğine göre borçlunun itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacının, 02.02.2016 tarihli celseye mazeret dilekçesi sunduğu, mahkemece mazeretinin kabul edildiği ancak, duruşma gününü UYAP’tan öğrenmesine karar verildikten sonra, bir dahaki celseye gelmeyince, davanın, üçüncü kez takipsiz bırakılması nedeniyle, açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davacının UYAP ortamından duruşma gününü öğrenmesi şeklinde bir talebi olmadığından ve HMK’da UYAP’tan duruşma gününü öğrenme şeklinde bir usul hükmü bulunmadığından, davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Kat malikleri kurulu kararına dayalı mantolama işleminden kaynaklanan icra takibine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin davada, ana taşınmazın tek ada ve tek parsel üzerinde bulunduğu ve kat irtifakı kurulu olduğu anlaşıldığından, olayda Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanacağı- Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesi uyarınca, bu kanundan doğan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince çözümleneceği-
İİK'nun 99. maddesine göre yapılarak alacaklıya dava açmak üzere süre verildiği, alacaklı vekili tarafından 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde eldeki dava açıldığı, ancak alacaklı vekilinin şikayet başvurusu nedeniyle, şikayete konu hacizlerin İİK'nun 97. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verildiği ve anılan kararın kesinleştiği, bu şekilde, İİK'nun 99/1. maddesi gereğince icra mahkemesine istihkak davası açması için alacaklıya süre verilmesi işleminin iptali ile alacaklının dava açma yükümlülüğü ortadan kalktığından, davanın konusuz kaldığı, bu durumda mahkemece, dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-