Davacıdan talebinin davaya konu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine mi yoksa bedele mi yönelik olduğu yönünde açıklama istenip, yapılan tercihe göre sonucuna uygun bir karar verileceği-
4077 sayılı kanun çerçevesinde ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi, ayıplı aracın iadesi ile satış bedelinin tahsili isteği-
Satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemi-
Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı ve boya altına saten alçı sıva çekilmemesinin, aydınlık ve mazgal demirlerinin antipas boya ile boyanmamasının ve paslanmaların başlamış olmasının ise gizli ayıp niteliğinde olduğu ve derhal ihbar mükellefiyetinin yerine getirilmediği anlaşıldığından ve açık ve gizli ayıplar yönünden süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığından mahkemece bu kalemler yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Bağımsız bölümün davacıya 25.08.2008 tarihinde teslim edildiği ve davacının da gerek kendi konutu gerekse blok ve site ortak alanları ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğu yönünde 27.03.2009 tarihinde tespit yaptırdığı, tespit raporunun davalıya 06.07.2009 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, bilirkişi raporunda “gizli ayıp”lı olarak belirtilen imalatlar ile ilgili olarak;  bu ayıpların “açık” yada “gizli” olup olmadığı ve “gizli ayıp” olarak nitelendirilen bu ayıplar yönünden mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak ne zaman oluştuğu yada oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki tüketicinin ne zaman farkedebileceği ile bağımsız bölümün teslim tarihi ve ihbar tarihi de göz önünde bulundurularak yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususlarına yeterince yer verilmediği anlaşıldığından, TBK.’nun 223. maddesi hükmü ile gizli ayıplar yönünden kendisine yüklenen “derhal ihbar” mükellefiyetini yerine getirip getirmediğini ispat yükü davacıda olup, site yönetiminin, tüketici adına ayıp ihbarında bulunma hak ve yetkisinin bulunmadığı- Mahkemece, bilirkişiden ya da ayrı bir bilirkişi heyetinden “gizli ayıp” olarak nitelendirilen imalatların,  “açık” yada “gizli” ayıplı olup olmadığı, ayrıca bu ayıpların ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda, ayıpların niteliği ve ortaya çıktıkları zaman dilimi de dikkate alınarak taraf ve yargı denetimine esas olacak şekilde ek rapor yada yeniden rapor tanzimi sağlanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken; bu konuda gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı ve boya altına saten alçı sıva çekilmemesinin, aydınlık ve mazgal demirlerinin antipas boya ile boyanmamasının ve paslanmaların başlamış olmasının ise gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşıldığından; açık ayıp niteliğinde olan ayıplar yönünden, süresinde ayıp ihbarında bulunulmamasından dolayı bu taleplerin reddine;  gizli ayıplar yönünden ise bu ayıpların niteliği ve ortaya çıktıkları zaman dilimi ile teslim ve ihbar tarihi dikkate alınarak, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı yönünde bilirkişi yada  heyetinden bu hususta da taraf ve yargı denetimine esas ek rapor yada yeni rapor tanzimi sağlanarak bir karar verilmesi gerektiği-
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 s. TKHK. mad. 4./2 uyarınca; tüketicinin, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlü olduğu;  gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hükmün ise bulunmadığı ve bu sebeple uygulanacak olan BK. mad. 198 (TBK. mad. 223) uyarınca, alıcının, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlü olduğu; satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılacağı; yani, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerektiği- Site yönetiminin ve diğer tüketicilerin, tüketici adına ayıp ihbarında bulunma hak ve yetkisi bulunmadığı-  Mahkemece, bilirkişi heyeti aracılığı ile “gizli ayıp” olarak nitelendirilen imalatların, “açık” yada “gizli” ayıplı olup olmadığı ayrıca bu ayıpların ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda ayıpların niteliği ve ortaya çıktıkları (mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak bu ayıpların ne zaman oluştuğu yada oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki bir tüketicinin ne zaman farkedebileceği) zaman dilimi de dikkate alınarak tarafların delillerinin değerlendirilmesi gerektiği- Mahkemece açık ve kapalı kafeterya, bisiklet ve yaya yürüyüş yollarının yapılmaması eksik ifa olarak nitelendirilmiş ve buna göre davacının talebi kabul edilmiş ise de; bunların yapılmamış olmasının davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren "açık ayıp" niteliğinde olduğu, davalıların bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği açık olduğundan ve davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 s. K. mad. 4 gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı da anlaşıldığından, "eksik ifa" yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının önceden kullandığı bir haktan vazgeçip, eldeki dava ile bedelin iadesi yönünde seçimlik hakkını kullanması mümkün olmayıp, sadece bedelin iadesi talep edildiği, ürünün yenisiyle değiştirilmesine yönelik bir talebin bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Binadaki ortak bölümlerdeki gizli ayıpların giderilmesi için davacının hissesine düşen bölümü yönünden arsa payı oranında talebe hakkının olduğu kabul edilip, davacının hissesine düşen bölümün tespit edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-