Davanın, ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve zarar tazmini talebine ilişkin olup, davacı, davalılardan satın aldığı dairede projeye aykırılıklar olup dairenin yapı kullanma izninin bulunmadığını, satılan malın bu hali ile ayıplı kabul edilmesi gerektiğini beyanla ödediği bedelin ve uğradığı zararın davalılardan tahsilini istemiş, davalıların ise ayıbı kabul etmediklerini, ayıp ihbarının da süresinde yapılmadığını savundukları, davacı tarafından 30 günlük süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığından bahisle müteahhitler yönünden ve davalı bankadan çekilen kredinin de bağlı kredi niteliğinde olmadığından bahile banka yönünden davanın reddine karar verildiği,. Dava tarihi olan 15.12.2011 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlü olduğu, tüketicinin bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahip olduğu, satıcının, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu,uyuşmazlıkta dava konusu satılan ev davacıya henüz teslim edilmediğinden ayıp ihbar süresinin başladığından söz edilemeyeceği, Bu durumda davacı yönünden 30 günlük ayıp ihbar süresinin dolmadığının kabulünün gerekeceği-

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR ...