Ham toprak nitelikli taşınmazların Kadastro Kanunun 14 ve 17, TMK'nun 713/1 maddesindeki koşullar ilgilisi lehine gerçekleştiği taktirde kazanılmasının mümkün olduğu- Davaya konu taşınmazın kuzeyinde meşelik bulunması, batısında ve güneyinde çalılık yer alması nedeniyle söz konusu taşınmazın bulunduğu yerden orman araştırması yapılmasının zorunlu olduğu, nizalı yerin öncesinin orman olup olmadığı, ormandan açılıp açılmadığı konusunun duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması gerekeceği-
Bilindiği üzere ve kural olarak; kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan bir yer için tespit öncesi zilyetlik hukuksal nedenine dayanılması halinde tespit dışı bırakılma tarihinden, davanın açıldığı tarihe kadar makul sürenin kaçırılmaması gerekeceği-
Kadastro çalışmalarında paftasında yol olarak bırakılan yerin kadim ve aktif yol olup olmadığı ve böyle bir yerin zilyetlik yoluyla kazanılıp kazanılamayacağına ilişkin uyuşmazlıkta, kadim, aktif ve imar yollarının zilyetlik yoluyla kazanılmasının mümkün olmayacağı; ancak, terk edilmiş ya da kapanmış yolların koşulları oluştuğu taktirde TMK’nun 713/1 maddesi uyarınca kazanılabileceği-
Tescil davasında, dava tarihinden geriye doğru 20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları uzman bilirkişiler aracılığıyla uygulanarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi gerekeceği-
Kadastro tutanağının düzenlenmesi gününden ve tutanak sonradan tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, o günden sonra doğan haklara dair istekler, taksim şuyuun giderilmesi veya muhdesata bağlı olarak taşınmaz malı iktisap, muhdesatın yıkılıp kaldırılması ve benzeri nitelikte olan ve Mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin incelenmesi, Kadastro Mahkemesi'nin görevi dışında olup, davanın dayanağı senet, tapulama tutanağının tespitinden sonra düzenlenmiş olduğuna göre; uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
Bir yerin imar ve ihya yoluyla kazanılabilmesi için imar planı kapsamında olmaması veya imar planı dahiline alındığı tarihe kadar kazanma koşullarının gerçekleşmiş olması gerekeceği-
Miras bırakandan intikal ettiği iddiasıyla 3.kişilere karşı açılan davalarda, uyuşmazlık konusu taşınmazın taksim, bağış vb. şekilde mirasçılardan birine veya bir bölümüne bırakıldığının kanıtlanamaması halinde, mirasçılardan biri veya bir kısmı adına tescil istenemeyeceği ve dava dışı mirasçılar olması halinde ise tüm mirasçılar adına tescil istenilemediği için, dışarıda kalan mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci yoluyla da davanın yürütülmesi mümkün olmadığına göre işin esasına girilmeksizin davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın tarafların ortak miras bırakanından miras yoluyla intikal ettiği, mirasçılar arasında yöntemine uygun biçimde taksim yapılması gerekeceği-
Taşınmazın tepelik vasfında iken iş makineleri ile düzeltilen kısmın ve öncesi harman yeri iken imar - ihya çalışmaları yapılmadan üzerinde ekonomik amacına uygun zilyetlik sürdürülemeyecek kısmın zilyetlikle edinilmesinin mümkün olmayacağı-
Dava konusu yerde imar ve ihya’nın henüz tamamlanmadığı, davacı tarafın dava konusu yerlerle ilgili olarak 1980 yılından önce imar ve ihyayı kanıtlayamadığı ve Hazine adına ihdasen kaydın oluştuğu 1996 tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı, netice olarak davacı lehine TMK’nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. ve 17.maddesindeki koşulların gerçekleşmediği-