MK. 713’e dayalı tescil davalarında usulî müktesap hak -
“Çifte tapu”nun bulunması halinde, ancak “sağlam esaslara daya-nan” ilk tapuya üstünlük tanınacağı-
Taşınmazın zilyedlik hukuki sebebine dayanılarak tesciline karar verilebilmesi için 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni MK.nun 713. maddesinde belirlenen koşulların yanı sıra taşınmazın niteliğinde kazanmaya elverişli olması gerektiği; bu nitelikler arasında en önemlisinin de taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olmasının zorunlu bulunduğu ve ayrıca aktif nehir yatağı ve nehrin etki altında kalan yerlerden olmaması gerektiği-
Bir yerin MK. 713/I çerçevesinde tapuya tescil edilebilmesi için, taşınmazın niteliği gereği kazandırıcı zamanaşımı ve zilyedlik yoluyla edinilecek yerlerden olması gerektiği-
Dere yatakları kural olarak Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olup, kazanma koşulları oluştuğu takdirde, böyle bir yerin kazanılması mümkün olabileceği, yolların da kamunun ortak yararlanmasına terk ve tahsis edilen yerlerden olduğu, terk edilmedikçe böyle bir yerin kazanılmasının mümkün olmadığı-
Tapulu taşınmazın olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabı istemli davalarda en önemli delilin tanık delili olduğu, tanık anlatımlarıyla tapu el değiştirieceğinden bunların somut olaylara dayanması ve hüküm kurmada kanaat oluşturacak nitelikte olması gerektiği-
Tesbit dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında itiraz üzerine Kadastro Yasası’nın 714. maddesine göre tutanak düzenlenerek komisyonca tesbit dışı bırakılmasına karar verilmesi veya kadastro mahkemesi kararıyla tesbit dışı bırakılması hallerinde kadastro komisyonu ve mahkeme kararı ile taşınmazın hukuksal durumu belli olduğundan bu kararların kesinleştiği tarihte tesbit dışı bırakma işleminin kesinlik kazanacağı ve bu tarihin mülk edinme zamanının ve zilyetliğin başlangıcında esas alınacağı–
Kural olarak çay (dere) yataklarının zilyedlik yolu ile kazanılamayacakları, ancak çayın terk ettiği alanın zamanla tarım arazisi haline dönüşmesi veya taşlık ve çalılık olup da ihya yakut imar edilmeleri halinde, tescil davasına konu olabilecekleri-
Bilirkişi Kurulunun kıyaslamada gözönünde tuttuğu komşu taşınmazların, kadastro çalışmaları sırasında tarım dışı arazi niteliğiyle tespit dışı bırakıldığı, taşınmazın gölet suları altında kalmadan önceki dönemde davacı tarafından 20 yıldan fazla süre ile ekonomik amacına uygun olarak tasarruf edilip edilmediği belirlenmediği gibi, taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyedlik yolu ile edinilecek yerlerden olup olmadığının da belirlenmediği, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davanın Hazineye karşı kanıtlandığının kabul edilemeyeceği, tüm bu yönler gözönünde tutularak, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-