İcra ceza mahkemesince borçlunun 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşıldığından, TMK. mad. 407 uyarınca kendisine vasi tayinine gerek olmadığı ve bu nedenle takipte İİK'nun 54. maddesinin uygulanmasının gerekmediği- Borçlunun cezaevinde iken icra müdürlüğüne hitaben yazdığı dilekçe içeriğine göre satışın yapıldığını öğrendiği ve borçlunun tahliye olduğu tarihe göre icra mahkemesine ise 7 günlük şikayet süresinden sonra yapılan ihalenin feshi isteminin süre aşımından reddi gerektiği-
Davalının, özgürlüğü bağlayıcı ceza sebebiyle kısıtlandığının belirlenmesi halinde gerekçeli kararın ''vasisine'', kısıtlanmadığının belirlenmesi halinde ise, ''davalıya'' usulünce tebliğ edilmesi gerekeceği-
Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı ve vasi tayini ile birlikte yargılamaya vasiye karşı devam olunmasının zorunlu olacağı-
Ön inceleme duruşması tamamlanıp, tahkikat aşamasına geçildiğinde davalı koca vasisinin tahkikat duruşmasına davet edilmesinin zorunlu olacağı-
TMK.nun 407.maddesi gereğince bir yıl ve daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin vesayet altına alınması, cezasının yerine getirilmesi süresince onu hukuken temsil etmek üzere kendisine bir vasi tayin edilmesi gerekeceği-
Beş yıl hapis cezasına hükümlü olarak cezaevine alınan, daha sonra şartla tahliye edilen davalının kısıtlılığı, şartla tahliye edilmekle sona erdiğinden, bu tarihler arasında hükümlü olan davalıya yasaya uygun vasi atanıp atanmadığı araştırılmaksızın, dava dilekçesinin davalının ev adresine tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanmadan, savunma hakkı kısıtlanarak ve davalının yokluğunda yargılama yapılmak suretiyle karar verilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Küçüğün annesinin uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkum olduğu bildirildiğine göre, cezayı yerine getiren görevli makamdan, ananın hükümlülüğü sebebiyle kısıtlanıp kısıtlanmadığının sorulup tespiti, vesayet altına alınmış ise buna ilişkin kararın dosyaya alınması ve vasisine tebligat yapılması, vesayet altına alınmamış ise yetkili vesayet makamına duruma bildirmesi için cezayı yerine getiren kurumun uyarılması ve vesayet altına alınmasının sağlanması, babanın merkezi adres kayıt sisteminden adresinin araştırılıp tespit edilmesi, dava dilekçesi ve duruşma gününün babaya usulüne uygun olarak tebliği gerekeceği-
Ödeme emrinin, cezaevinde bir yıldan fazla olan cezasını çektiği sırada borçlu yerine cezaevi sorumlusuna tebliğ edilmiş olması halinde, bu tebligatın “yok” hükmünde sayılacağı, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece doğrudan doğruya gözetileceği- Vasi tayin edilinceye kadar hükümlüye karşı başlatılmış olan takibin duracağı, alacaklının, vasinin belirlenmesinden sonra, vasiye tebligat çıkararak takibi sürdürebileceği-
Davacı hükümlü olduğunu ve cezaevinde özgürlüğü bağlayıcı cezayı çekmekte bulunduğunu ve kendisine atanmış bir vasinin olduğunu bildirdiğine göre mahkemece öncelikle müebbet hapse mahkum olan davacının vesayetle ilgili dosyasının getirtilip vasiye kısıtlının açtığı davada onu temsil etmek üzere açıklamalı çağrı kağıdı tebliğ edilerek davaya yasal temsilci aracılığıyla bakılması, bu yasal prosedür tamamlandıktan sonra toplanacak kanıtlara göre oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yönteme ve yasaya aykırı işlemler sonucu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor