6183 sayılı Kanun uyarınca haczedilen taşınır/taşınmaz malların belirli bir süre içinde satış istenmemesi halinde haczin düşeceğine ilişkin adı geçen kanunda özel bir hüküm bulunmadığından, İİK. 106 ve 110. hükümlerinin kamu alacakları yönünden uygulanamayacağı (Kamu alacağından dolayı «vergi alacağı, prim alacağı gibi», kamu idareleri «vergi dairesi, SSK gibi» tarafından 6183 sayılı Kanun uyarınca konulan hacizlerin, belirli süre içinde satış istenmemiş olması halinde düşmeyeceği, bu nedenle satılan taşınır/taşınmaz üzerinde daha önce konulmuş haczi bulunan bu kamu idarelerine «sıra cetveli»nde öncelikle yer verilmesi gerekeceği)–
İhale konusu taşınır/taşınmaz üzerinde -aynı ile ilgili bir dava nedeniyle konulmuş dahi olsa- ihtiyati tedbiri bulunan kişinin, -bu ihtiyati tedbir, o şeyin cebri icra yolu ile satışını da önlemek için konulmuş olmadıkça- ihalenin feshini isteyemeyeceği–
«Taşınmazın kıymet takdirine» dair istem ve işlemlerin, açıkça satış talebi olmadıkça, haczin düşmesini önlemeyeceği–
«Yedimenlik görevini kötüye kullanma suçu»nun oluşması için haczedilen malın kanuni süresi içinde satışının talep edilmiş olması gerektiği-
Taşınmazın «satışa esas olmak üzere çap ve imar durumunun getirtilmesinin ve kıymet takdiri yapılması için talimat yazılması»nın satış talebi niteliğinde olmadığı—
HUMK’un 101. (şimdi; HMK.’nun 389.) maddesinin koşulları çerçevesinde asliye/sulh hukuk mahkemesince verilen tedbir kararlarının, dava konusu taşınmazın 3.kişilere rızaen devrini engeller nitelikte olduğu, kayıt sahibi hakkında cebri icra yolu ile takip yapılmasını ve bu takip sonucunda taşınmazın satışını engelleyecek nitelikte olmadığı-
Taşınmaz (ve taşınır) üzerindeki hacizlerin süresinde satış istenmemesi nedeniyle düşüp düşmeyeceğini inceleme görevinin -asıl takibin yapıldığı- icra dairesine ve şikayet üzerine; icra mahkemesine ait olduğu-
«Hacizli vasıtanın muhafaza altına alınması»na yönelik talebin, «satış talebi» niteliğinde olmadığı (bu nedenle de, satış isteme süresini kesmeyeceği?
Türk Gemi Sicili’ne kayıtlı olmayan gemiler menkul hükmünde olduğundan, haczin düşme süresinin bir yıl olduğu, ancak geminin aranması için yapılan her icra işleminin bu süreyi keseceği–