Dal ve kökleri davacının parseline tecavüzlü olduğu saptanan elma ağacı yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi,zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakimin; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini göz önünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırlarını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama, zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumunda olduğu-
Salt imara aykırılık iddiasının idareyi ve idari yargıyı ilgilendirdiği, bu eylemin komşuluk hukuku açısından yalnız başına zarar doğurucu nitelikte sayılamayacağı-
Davacının pis sularının bırakılması nedenine dayalı isteğinin, komşuluk hukukundan kaynaklanan idrar kokusundan çıkan kokuyu da kapsayacağı-
Çekişme konusu imar parselinin dayanağı idari işlem iptal edildiğine göre, çekişmeye konu edilen taşınmazların sicil kayıtlarının Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düştüğü-
Türk Medeni Kanunu'nun 737. maddesi gereğince baz istasyonlarının kişilerin sağlığına zarar verdiğinin bilimsel delillerle de kanıtlanması gerekeceği-
Dava konusu, baz istas­yonu yönetmeliğe (Elektronik Haberleşme Cihazlarına Güvenlik Sertifikası Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik) uygun olarak kurulmuş ve yönetmelikte öngörülen limitler dahilinde çalışmakta ise de, davacı ve ailesinin psikolojik olarak huzursuz olması nedeniyle baz istasyonunun kaldırılmasına karar verilip veri­lemeyeceğine yönelik olduğu; davaya konu baz istasyonunun Şirketlerince sökülerek kaldınldığı, buna ilişkin B. Teknolojileri ve İletişim Kurumu yazısının bulunduğu, bu durumda davanın konusuz kaldığı-
Davacının, taşınmazının genel yola çıkışının bulunmadığını iddia ederek geçit hakkı kurulması talebinde bulunduğu davada, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılmasında genel ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi ve komşuluk hukukundan kaynaklanan ilkelerin gözden kaçırılmaması gerekeceği-
Baz istasyonu adı verilen tesislerin işletilmesi sonucu geniş halk kitlelerine yarar sağladığı ve hizmet verildiği, ancak bu yararın sağlanması karşısında kişilerin zarar görmesi halinde hizmetten elde edilen yarar ile bunun karşısında verilen zararın değerlendirilmesinde zorunluluğun olduğu, öte yandan, hiçbir hizmetin insan yaşamı kadar önem ve öncelik taşıdığı da düşünülemeyeceği gibi yararlı bir hizmetin karşılığı olarak insanın sağlığından olmasının uygun bir sonuç olarak kabul edilemeyeceği, öyleyse, böyle bir tehlikenin varlığının saptanması halinde gerekli önlemlerin alınmasının zorunlu ve kaçınılmaz olduğu-