Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olmasının, yükümlüyü borcundan kurtarmadığı- Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olmasının yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmediği-
Yardım nafakası davalarında TMK'nın 316.maddesine göre mirastaki tertip sırasının dikkate alınması gerektiği- Mahkemece, yapılması gereken işin; davacının boşanmasına ilişkin dosyaların celp edilip, öncelikle davacı hakkında yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmediği, hükmedilmemiş ise, davacının bu yönde talebi ve talep hakkı olup olmadığı tespit edilerek, talep hakkı olmasına karşın yoksulluk nafakası istenmemiş olması halinde lehine ne kadar yoksulluk nafakası takdir edilebileceğinin değerlendirilmesi ve bu şekilde toplanan deliller dikkate alınarak; davacının yardım nafakasına ihtiyacı olup olmadığı tespit edilmek sureti ile, oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın gelirinin göz önünde bulundurulması gerektiği-
Mernis adresine tebliğ yapılamayan yardım nafakası davalısının adresinin Nüfus İdaresinden, Askerlik Şubesi Başkanlığı ve Vergi Dairesinden araştırılıp soruşturulması, bu kurum ve kuruluşlarca adres bildirilmesi halinde, bildirilecek adreslere dava dilekçesi ve duruşma oturum günü tebliğe çıkartılması; bu şekilde de davalının adresinin tespit edilememesi ve Teb. K. ve Yönetmelikte açıklanan diğer usullerden biriyle tebligat yapılmasına imkan bulunmadığının saptanması halinde, ilanen tebligat yoluna başvurulması, davalı duruşma oturumuna geldiğinde davaya karşı diyecekleri, varsa delilleri sorulup saptanması, göstereceği deliller toplanmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Açıköğretim fakültesinde eğitim görmenin yardım nafakası istemeye mani olmadığı-
Hiçbir geliri ve malvarlığı bulunmayan davacıya, davalı babanın yardım etmesinin kanuni bir zorunluluk ve ahlaki bir ödev olduğu-
Yardım nafakasını vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıl olduğundan, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve davalının gelir durumu dikkate alınarak hakkaniyet ilkesine uygun miktarda bir nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Davaya konu olayda, MS hastası olan ve tedavisi süren davacının tedavi ve ilaç giderlerinin ortalama bedelinin miktarı ve bu giderlerin davacının SGK ya da özel sağlık sigortasından karşılanan bölümünün olup olmadığı, varsa miktarının ne kadar olduğu hakimin hukuki bilgisi ile aydınlatabileceği bir konu olmadığından, gerekli araştırmalar çerçevesinde alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda, hakkaniyet ilkesine uygun bir yardım nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Reşit olan çocuk adına velayeten annesi iştirak nafakası isteyemeyeceği, şartları var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabileceği-
Bakmakla yükümlü olunan kardeş ihtiyacı için ihtiyaç sebebiyle tahliye dava açılabileceği ancak, mahkemece davacının kardeşi ihtiyaçlının, adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı davacının yardımına ve kiralanana ihtiyacı olup olmadığı üzerinde durulup gerekli araştırma yapılarak karar verilmesi gerekeceği-