"Borçlu"nun ölmüş ve en yakın mirasçılarının mirası reddetmiş olmaları halinde, mahkemece durumun sulh mahkemesine bildirilerek "mirasın, iflas hükümlerine göre tasfiyesi"nin sağlanması ve bu durumun "bekletici mesele" sayılarak mahkemece atanacak bir temsilci huzurunda davaya devam edilmesi gerekeceği–
Yerel mahkemelerce verilen direnme kararlarının "davayı, sona erdiren kararlar" olduğu, davaya sonradan bakan hakimin, direnme kararını uygun bulmasa dahi artık direnme kararının dönerek "uyma kararı" veremeyeceği–
Tasarrufun iptali davalarında, davalılar arasında "zorunlu dava akadaşlığı" bulunduğu; bonolardaki "yetki koşulu"nun HUMK'da öngörülen koşullar çerçevesinde- geçerli olduğu-
İnfazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu, ne var ki bu hususun yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden düzeltilerek onanması gerektiği-
Borçlunun damadının kardeşi olan üçüncü kişinin borçlunun amacını ve alacaklılarından mal kaçırma kasdı ile hareket ettiğini bilebilecek durumda olduğu–
"Dava şartı"nın gerçekleşmemiş olması nedeniyle (örneğin"hak düşürücü süre", "husumet", "kesinleşmiş geçerli bir icra takibi bulunmaması", "davacının davalı borçluda bir alacağı bulunmaması", "borcun, tasarruftan önce doğmuş olması", "aciz belgesi bulunmaması" vb. nedenlerle) iptâl davasının reddedilmesi halinde -Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/II. maddesi uyarınca- davalı lehine "maktu" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
"Taraf teşkili" kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetileceğinden, aralarında "zorunlu dava arkadaşlığı" bulunan "borçlu" ya da "üçüncü kişi"nin açılan davada davalı olarak gösterilmemiş olması halinde, bu kişiye usulüne göre dava dilekçesi tebliğ edilip, kendisine savunma olanağı tanınmadan tasarrufun iptali davasının sonuçlandırılamayacağı–
Tasarrufun iptali davasının açıldığı asliye hukuk mahkemesince, süresinden sonra yapılan "işbölümü itirazı" kabul edilerek "dosyanın ticaret mahkemesine gönderilmesine" karar verilemeyeceği– (NOT: Yeni TTK. mad. 5/(1)-3'e göre; ayrı asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, işbölümü ilişkisi değil, 'görev ilişkisi' haline gelmiştir.)