Yasa uyarınca icra kefilinin sorumluluğunun, kesinleşen takipteki asıl alacak ve kefilin eklentilerinin miktarı ile sınırlı olduğundan, asıl borçlu yönünden takip kesinleşmeden icra kefili hakkında takibi yürütür şekilde işlem yapılamayacağı–
Tahliye ilamının kira sözleşmesine dayanıyor olması halinde İİK’nun 41. maddesi delaletiyle uygulanması gereken İİK’nun 276/I madde hükmüne göre; tahliyesi istenen yerde, kiracıdan başka bir şahıs bulunması ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika gösterememesi halinde derhal tahliye edilmesi gerekeceği–
Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtayca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümünün bozma kapsamı dışında bırakılmış olması halinde, reddedilen temyiz itirazlarının ilgili bulunduğu karar bölümünün onanmış sayılacağı–
İlamda faize hükmedilmemiş olan hallerde, edayı içeren bölüm için alacak, karar tarihinde muaccel hale geleceğinden, bu tarihten itibaren faiz istenebileceği–
Hüküm bölümünde ‘alacağın davalılardan tahsiline’ ibaresi yazılı olan ancak gerekçe’ kısmında ‘sorumluluğun zincirleme olduğu’ vurgulanmış olan ilamın alacaklı tarafından tüm borçlular hakkında ‘zincirleme sorumluluk koşuluna göre’ talep edilebileceği–
7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesinin uygulanabilmesi için, tebligatın usulsüz olarak yapılmış olması gerektiği, vekile hiç tebligat yapılmamış olan durumlarda bu maddenin uygulanamayacağı–
Kooperatif aleyhine verilen ilama dayalı olarak yapılan takipte icra emrinin adı geçen kooperatif adına vekiline tebliği gerekirken, kooperatif başkanının şahsına gönderilen icra emrinin iptali için kooperatifin şikayette bulunamayacağı–