Dinlenilen tanık beyanları tutarsız ve çelişkili olduğu gibi tanıkların açık görgüye dayalı bilgileri de bulunmadığından davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığının kabulü gerekeceği-
Davaya konu önalım hakkına ilişkin payın, daha sonra tapudaki paydaş 3. kişiye satılması halinde dahi, ilk satımla doğan önalım hakkının ortadan kalkmayacağı-
Taraflar arasında eylemli paylaşma bulunduğundan ve herkes kendi dairesinde oturduğundan fiili taksim nedeniyle davanın reddi gerekeceği -
Davacının satıcı paydaşların kullandığı kısım üzerinde hak iddia etmemesine karşın payın davalıya satılması üzerine önalım haklarını kullanmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Davalının kendi parseline bitişik bir yeri satın aldıktan sonra kendi parseline katarak kullanması taraflar arasında taksim olduğunu göstermeyeceğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davalı tapuda yapılan işlemin gerçekte satış olmayıp davalı evlada yapılan bağış olduğunu savunduğuna ve bu hususu kanıtlamak üzere delillerini bildirdiğine göre mahkemece davalı delillerinin toplanması, tanıklarının dinlenmesi, varsa davacının karşı delilleri de toplandıktan sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı aynı tarihle ve aynı satış senedi ile aldığı paylar sebebiyle taşınmazda paydaş haline geldiğinden, taşınmazlarda üçüncü şahıs sayılamayacağı-
Davalı alıcı satışı noter aracılığı ile davacıya bildirmediğine göre, satış tarihi ile dava tarihi arasındaki sürenin geçmesine kendisi sebebiyet verdiğinden önalım bedelinin tespitini isteyemeyeceği-
Vefat eden kişinin mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekeceği-
Davacının paydaşı olduğu taşınmazda 25.05.2006 tarihinde yapılan satış nedeniyle önalım hakkı doğmuş olup bu nedenle açılan davanın yargılaması sırasında önalıma konu payın el değiştirmesinin, önalım hakkının kullanılmasına engel teşkil etmeyeceği-