Haciz uygulanan her takip dosyası için ayrı ayrı istihkak iddiasında bulunulması gerekeceği–
Tapuya tescil edilmiş satış vaadi sözleşmesi ile satılmış olan taşınmazın, satıcının alacaklıları tarafından haczedilmesi halinde, taşınmazı tapuda satın alan alıcının istemi üzerine haczin kaldırılamayacağı, taşınmazın alıcıya «hacizle kısıtlı olarak» intikal edeceği–
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmiş olmasının, lehine vaadde bulunulan alıcıya «ayni taşınmaz üzerine daha sonra konulan hacizlerin kaldırılmasını» isteme hakkı vermeyeceği–
Üçüncü kişinin, istihkak davası açmadan, şikâyet yolu ile, «borçlunun borcundan dolayı haczedilen malın kendisine satılmış olduğunu» ileri sürerek «haczin kaldırılmasını»isteyemeyeceği–
Üçüncü kişinin, icra müdürlüğüne «istihkak iddiası»nı mutlaka dilekçe ile ileri sürmesi gerekmediği–
İcra hakimliğinin adi ortaklığın tasfiyesine karar veremeyeceği-
"Takibin taliki (ertelenmesi)" kararlarının temyiz edilebileceği–
İcra müdürünün, üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine, -borçlu kabul etse de- kendiliğinden haczi kaldıramayacağı–
İcra dairesinin, istihkak iddiasına ait dilekçeyi alacaklıya tebliğ ile yetinmeyip, ayrıca «istihkak iddiasına karşı diyeceklerini bildirmek üzere» -3 günlük- süre vermesi gerekeceği–
Âdi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borcundan dolayı, «bu ortağın payı oranında», ortaklığa ait -iştirak halindeki mülkiyet konusu- mallara haciz konulabileceğinden, ortaklığa ait tüm mallara haciz konulması halinde, diğer ortaklar tarafından, «kendi payları oranında haczin kaldırılması» istemiyle istihkak davası açılabileceği–