Davalılar ayrı ayrı aldıkları ek cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuş, ancak davalı üçüncü kişi şirket vekili ortak yetkili mahkeme olarak bir mahkeme ismi belirtmemiş olup, bu nedenle ileri sürülen yetki itirazının geçersiz olduğu- Zorunlu dava arkadaşı olan borçlu ve üçüncü kişinin yetki itirazını birlikte ve geçerli olarak yapmaları gerekirken, üçüncü kişinin yetki itirazı geçersiz olduğundan borçlunun yetki itirazının üçüncü kişiye sirayet etmesinin mümkün olmadığı- Davalı üçüncü kişi yargılamaya devam ettiğinden, HMK'nun 60/2 cümlesinin uygulama imkanı da bulunmadığı- Mahkemece, bu halde yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerektiği-
Davalı dördüncü kişi şirketin ticaret sicil adresinde bulunduğu yer mahkemesinin de tasarrufun iptali davasına bakmakla yetkili olduğu (HMK. mad. 7)-
Temliknamenin iptali ile alacağa ilişkin dava kamu düzeni ile ilgili olmadığından, yetkisizlik itirazının davalı tarafından süresi içinde ileri sürülmemesi halinde, yetkisizlik kararı verilmesinin olanaklı olmadığı-
İstihkak davalarının, İİK’nun 97/11. maddesi gereğince, genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabi olduğu, basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki ilk itirazının HMK. mad. 19/2 gereğince cevap dilekçesiyle ileri sürülmesi gerektiği-
Hukuki nitelendirmeyi yaparak uygulanacak kanun maddelerini belirleyecek olanın "hakim" olduğu (HMK. mad. 33)- İddianın ileri sürülüş şekline göre davanın, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olduğu ve davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davaları sonuçlandıran yer mahkemelerinin yetkili olduğu (TMK. mad. 214/2) ancak bu yetki kuralı kesin nitelikte bulunmayıp HMK. mad. 19/2 ve 116  uyarınca cevap süresi içinde ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiğinden, itiraz bulunmaması halinde mahkemece res'en yetkisizlik kararı verilemeyeceği-
Kesin yetkinin söz konusu olmadığının belirgin olduğu aidiyet istemli davada, yetki itirazında bulunan davalı kurum avukatının ileri sürdüğü yetki itirazında İstanbul mahkemelerinin de yetkisiz olduğu belirgin olmakla, usulünce bir yetkili mahkeme ileri sürüldüğü kabul edilemeyeceğinden, usulüne uygun olmayan yetki itirazına göre bir karar verilmemesi nedeniyle, usulünce bir yetki itirazında bulunulmadığı ve mahkemenin yetkili hale geldiği gözetilmeksizin yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Eldeki menfi tespit, ölüm aylığı bağlanması ve aksine olan Kurum işleminin iptali istemli davada, kesin yetkinin söz konusu olmadığının belirgin olduğu, yasal süre içerisinde yetki itirazında bulunulmadığı ve mahkemenin yetkili hale geldiği gözetilmeksizin yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Y.in kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği-
HMK’nun 19. maddesinde yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan tarafın yetklii mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeye bildirmesi gerektiği aksi taktirde yetki itirazının dikkate alınamayacağının ifade edilmiş olduğu-
İki haftalık cevap süresinden sonra yapılan yetki itirazının, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece dikkate alınmaması gerektiği-