İcra takibi A. 3. İcra Müdürlüğü'nde başlatılmış, muteriz borçlu vekilinin icra mahkemesine verdiği dilekçede, Muğla veya Çatalca İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürdüğünün görüldüğü, bu durumda, her ne kadar bononun tanzim yeri ve borçlunun ikametgah adresi olduğu anlaşılan Çatalca İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu kabul edilebilir ise de; borçlunun itiraz dilekçesinde yetkili yeri HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak göstermemiş olması sebebi ile itirazının dikkate alınamayacağı-
Y.in kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, hakimin doğrudan (re'sen) yetkisizlik kararı veremeyeceği-
İptal davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK'nun 6. maddesi gereğince davalının, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekeceği, davalı birden fazla ise davanın bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği, iptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa HMK'nun 12 maddesinin uygulanma imkanının olmadığı- Davalı borçlu ile doğrudan işlem yapan 3. kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesinin yasa gereği olduğu, bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazının hukuki sonuç doğurabilmesi için diğer davalının usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olmasının gerekli olduğu, HMK'nun 19/2 maddesine göre bu yetki kesin yetki kuralı olmadığından taraflarca süresi içerisinde usulüne uygun olarak itiraz halinde mahkemece dikkate alınmasının gerekeceği-
Tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmediği- Borçlunun geçerli bir yetki itirazında bulunabilmesi için, icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürmesinden başka yetkili icra dairesini de bildirmesinin gerekeceği-
Birden fazla yetkili icra dairesinin bulunması halinde, HMK.nun 19/2.maddesi uyarınca, borçlunun yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmesi gerekeceği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı-
Borçlu birden fazla yerin yetkili olduğunu ileri sürerek, yetkili icra dairelerinden hangisini seçtiğini belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemeyeceği-
Bir davada, davalı sayısı birden fazla ise, davanın bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği ve HMK. mad. 16 uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de dava açılabileceği- 2918 sayılı KTK'nın 110. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davaların, ihtiyari ve zorunlu sorumluluk sigortası yapan şirketler aleyhine de işleten ve sürücü ile birlikte açılması halinde bu davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği- KTK'nın 110. madde son cümlesinde yer alan kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de dava açılabileceği kuralının kesin yetki kuralı olmadığı ve davacıya tanınan bir seçimlik hak olduğu- Davacının, davasını genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirisinde açmadığı ve yetkisiz bir mahkemede açtığı durumda seçme hakkının davalılara geçeceği- HMK. mad. 19 uyarınca, yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği-
İİK'nda itirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğu hususunda bir düzenleme bulunmadığı- Davacı taraf HMK. mad. 6 gereğince genel yetkili mahkeme olan davacının dava tarihindeki yerleşim yerinde dava açtığından, genel yetkili olan bu mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi halinde, yetkili mahkemenin hangisi olduğunun da gerekçelendirilerek kararda gösterilmesi gerektiği (HMK. mad. 19/3)- HMK zamanında açıldığı davada, HMK. mad. 331/2 uyarınca, yetkisizlik kararı veren mahkemece davalı lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
HMK'nun 19/3. maddesi uyarınca yetkisizlik kararı veren mahkemenin, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de göstermesi gerektiği-
Davalılar ayrı ayrı aldıkları ek cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuş, ancak davalı üçüncü kişi şirket vekili ortak yetkili mahkeme olarak bir mahkeme ismi belirtmemiş olup, bu nedenle ileri sürülen yetki itirazının geçersiz olduğu- Zorunlu dava arkadaşı olan borçlu ve üçüncü kişinin yetki itirazını birlikte ve geçerli olarak yapmaları gerekirken, üçüncü kişinin yetki itirazı geçersiz olduğundan borçlunun yetki itirazının üçüncü kişiye sirayet etmesinin mümkün olmadığı- Davalı üçüncü kişi yargılamaya devam ettiğinden, HMK'nun 60/2 cümlesinin uygulama imkanı da bulunmadığı- Mahkemece, bu halde yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerektiği-