İhale konusu taşınmazlardan... parsellerin muhammen bedellerinin üzerinde ihale edildiğinin görüldüğü, dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin, İİK.nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı- İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
K. taktirine itirazın reddedildiği 4657 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden, iki yıllık süre kıymet taktirinin yapıldığı 12/12/2012 tarihinden başlayacağından, satış tarihi itibari ile anılan taşınmaz için İİK'nun 128/a maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin geçtiği-
İki yıllık kıymet taktiri süresinin, kıymet takdirinin (keşfin) yapıldığı tarihten başlayacağı-
Tebligatta bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından tebligatın usulsüz olduğu- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Taşınmazın satış bedelinin muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmakta olduğundan,yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı,ancak İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği, bu durumda davacının ihalenin feshi istemi zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden aleyhine taşınmazın ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Satış ilanının; “7201 sayılı kan. 21. md. sine göre Köy muht. (azası) tevdi edilerek işlem yapılmıştır” şerhi ile yapılan tebliğinin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre mi yoksa 21/2. maddesine göre mi yapıldığının anlaşılmamakta olduğu- 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca, muhatabın adresten geçici olarak ayrıldığına ilişkin şerh ile 2 numaralı ihbarnamenin, belirtilen adresteki kapıya yapıştırılması gerektiği- Adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğunun ve tebliği çıkaran mercice, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapılacağına ilişkin meşruhat ile ihbarnamenin belirtilen adresteki kapıya yapıştırıldığına yönelik şerhin olmadığı anlaşıldığından, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine de uygun bulunmadığı- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Taşınmazın satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği-
İİK’nun 114. maddesi uyarınca menkul ihalelerinde “satış ilamının ilgililere tebliğine” karar verilmesi halinde, satış ilamının ilgililere tebliğ edilmemesinin ihalenin feshine neden olacağı-
İİK'nun 134/8. maddesinde, ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecbur olduğu-
İhale bedelleri toplamının %10'u 2.310 TL olduğu halde 4.030,26 TL para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-