Borçlunun adresine çıkartılan satış ilanına ilişkin tebligat,muhatap tarlada olduğundan aynı konutta imzaya ehil babasına tebliğ edilmiş olmakla şeklen Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine uygun olarak yapılmışsa da; tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabileceği- Borçlu, şikayet dilekçesinde, tebligatı alan babası ile birlikte aynı çatı altında yaşamadığını ileri sürdüğüne göre, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Borçlu ile satış ilanı tebligatını alan babasının aynı apartmanda yaşamasının, "aynı konutta oturma" olarak kabul edilemeyeceği-
Tebligatın, muhatabın bilinen en son adresinde yapılacağı- Tebligat kanununun 10/1 fıkrasına aykırı olan borçlunun ipotek senedinde yazılı olan bilinen son adresine tebligat çıkartılmadan, adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine ve ardından bu adresin silindiği gerekçesiyle aynı adrese tebligat kanununun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmak suretiyle satış ilamının tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan borçluya, İİK. mad. 54/1 uyarınca, bir temsilci tayin etmesi için süre verilerek sonucuna göre satış ilanı tebliğ edilmek suretiyle takibe devam edilmesi gerekirken, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kredi sözleşmesi, ihtarname ve ipotek resmi senedine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, takip dayanağı olan  ipotek resmi senedinde, ipotek tesis tarihi itibariyle tamamı borçlu adına kayıtlı olan taşınmazın tamamı üzerine alacaklının limit ipoteği tesis edildiği, ipotek tesisinden sonra verilen ve kesinleşen Aile Mahkemesi'nin ilamı ile ipoteğe konu taşınmazın ½ hissesinin borçlunun eşine devrine ve bu şekilde tapuya tesciline karar verilmiş ise de, belirtilen bu ilamda, taşınmaz üzerine şerh edilen ipoteğin fekkine dair herhangi bir hüküm bulunmadığından, borçlunun adı geçen eşine, taşınmazın ½ hissesi ipotek yükümlülüğü ile birlikte geçmiş olup, satış kararı doğrultusunda taşınmazın tamamının satılmış ve ihale alıcısının ihale tarihi itibariyle taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olacağı (İİK. mad. 134/1), ihalenin kesinleşmesi ve ihale bedelinin yatırılması ile de taşınmazın tamamının ihale alıcısı adına tescil edilmesi gerekeceği-
İİK.nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca; kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olmasının, ihalenin feshi sebebi olduğu, ihalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulmasının ve ihaleye katılıma engel olunmasının ihaleye fesat niteliğinde olduğu, tarafların, fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları, tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebileceği-
İhalenin feshini, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin isteyebilecekleri, ihalenin feshi talebin reddine karar verilmesi halinde icra mahkemesinin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, ancak işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi halinde para cezasına hükmolunamayacağı-
Şikayetçinin temyiz dilekçesini 04/11/2015 tarihinde icra mahkemesine verdiği, adres kayıt sisteminde bir kaydı bulunmayan şikayetçiye daha evvel usulüne uygun bir tebligat yapılmadan, şikayet dilekçesindeki adrese doğrudan TK'nun 35. maddesine göre tebligat yapılması usulsüz olup, temyiz isteminin reddinin bu nedenle doğru olmadığı-
Şikayetçinin, icra dairesinin kıymet taktir işlemine karşı 7 gün içinde şikaye yoluna başvurmuş olması halinde icra dairesinin ve icra mahkemesinin yapmış olduğu kıymet taktirinin “usulsüz olduğundan” bahisle, İİK’nun 134. maddesine göre ihalenin feshinin talep edilebileceği- mahkemece bu halde ihale konusu taşınmazın keşif ve ilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenmesi gerekeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Satış ilanı tebligatında ki imzanın inkar edilmesi halinde “bu imzanın borçluya ait olup olmadığı bakımından” , yöntemince imza incelemesi yaptırılması gerekeceği-