Kısa kararda, "şikayetçinin feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkumiyetine", gerekçeli kararda ise; "şikayetçi aleyhine para cezasına karar verilmesine yer olmadığına" hükmedilmesi halinde hükmün bozulması gerekeceği-
Tarafların, fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları, tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebileceği-
İhaleye konu taşınmaz muhammen bedelin üzerinde satılmış olup yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir ise de somut olayda ihaleye fesat karıştırıldığı iddia edilmekle zarar unsuruna bakılmaksızın bu iddianın usulüne uygun şekilde değerlendirilmesinin gerektiği-
Şikayete konu ihalede satılan menkuller ile şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasında haciz konulan menkullerin aynı olup olmadığı anlaşılamamış olmakla beraber, şikayetçi üçüncü kişi adına yapılmış bir satış ilanı tebliğ işlemine de rastlanılamadığından, mahkemece söz konusu menkullerin aynı olup olmadığı yönünde inceleme yapılarak, aynı olduğu tespit edilenler yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin başvurusunun, şikayet niteliğinde olan ihalenin feshi talebine ilişkin olduğu, HMK'nun 119. maddesinin eldeki şikayette uygulama yeri bulunmadığı gibi, başvuru dilekçesinde eksik olan hususların satış dosyasında mevcut olduğu ve tebligatlar için gider avansının da bulunduğu görüldüğünden, mahkemece, ihale alıcısının ve taşınmaz hissedarlarının satış dosyasında mevcut adreslerine tebligat çıkartılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Yapılan tebliğ işlemleri, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olmadığı gibi, daha önce aynı Kanun'un 10. maddesi uyarınca bilinen en son adrese çıkartılıp bila tebliğ iade edilen tebliğ evrakının olmadığı ve ayrıca tebliği çıkaran merci tarafından, bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması nedeniyle, tebligatın, TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin bir şerhin de verilmediği anlaşıldığından, satış ilanı ve kıymet takdir raporu tebligatlarının, aynı Kanun'un 21/2. maddesine de aykırı olup usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazın, konusunda uzman bilirkişiler kurulu marifeti ile mahallinde keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin (265.000 TL'nin) üzerinde olması halinde ihalenin feshine, daha düşük olması halinde ise zarar unsuru bulunmaması sebebiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
K. takdirine ilişkin raporun, borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edieceği- İcra müdürlüğünün satış kararında, "belediyede ilan yapılması"na dair bir hususun yer almadığı ve buna rağmen taşınmazların satış ilanının, Belediye yayın cihazında okunmak ve ilan panosuna asılmak suretiyle ilan edildiği görüldüğü, bu durumda, mahkemece, ihalede başkaca bir usulsüzlük de bulunmadığından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip borçlusunun 22.05.2010 tarihinden itibaren medeni hakları kullanma ehliyeti bulunmadığından ve bu tarihten sonra takip dosyasında borçlu hakkında yapılan işlemler geçersiz olduğundan, 08.07.2014 tarihinde yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Haczin yenilenmesi talebi ilk hacizden vazgeçme anlamına geldiğinden, haciz sonrası yeniden kıymet takdiri yapılması gerekirken, düşmüş hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı ve bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- Düşmüş hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu-
Mahkemece, şikayetçi borçlunun fesat iddiasını öğrendiği tarih tespit edilip, bu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde ihalenin feshini isteyip istemediği araştırılarak, şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürenin geçirildiğinin belirlenmesi halinde ise, istemin süreden reddi gerekeceği-