Davacı tarafından, davalının ölmüş olduğunun bilinmemesinin mazur görülebilir bir maddi hatadan kaynaklandığı kabul edilerek, davacıya, davalının mirasçılarını davaya dahil etmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre davaya bakılması gerekeceği- Yargı yolu bakımından görevsizlik kararlarında, davaya başka bir mahkemede devam edilmesi söz konusu olmayıp, kendine has usul kuralları bulunan farklı yargı yerinde yeniden açılan bir davanın söz konusu olduğu ve bu davanın adli yargı yerindeki davanın devamı niteliğinde olmadığı- Davada taraf sıfatı kazanmayan ve hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeyen üçüncü kişinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davanın konusuz kalması halinde davalının yargılama giderinden sorumlu tutulmaması için dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması ve ilk duruşma oturumunda davayı kabul etmesi gerekeceği-
Davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, kendisini vekille temsil ettiren davalı Tapu Müdürlüğü hakkında vekâlet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Tarafların boşanmalarına ilişkin hükümde kadın yararına aylık 450,00 TL yoksulluk nafakası tayin ve takdirine, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği ve verilen bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; yoksulluk nafakasına hükmedilen tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süre dikkate alınarak artırım yapılması gerektiği- Yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerektiği-
Kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının, sigortalılarına ait araçta hasar oluşumuna yol açan davalıdan, ödediği bedelin rücuen tahsili istemi-
Mahkemece görevsizlik kararı üzerine yargılamanın devam ettiği ..........Asliye Ticaret Mahkemesinde davalı lehine HMK 331/2 maddesi gereğince vekalet ücreti tayini gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediği-
Nam-ı müstearın, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırması olduğu, nam-ı müstear olarak yapılan satış işleminin iptali istemine ilişkin davaya bakmaya davalıların ikametgahları mahkemesinin yetkili olduğu; bu yetki kuralının ancak tarafların yasal sürede ve geçerli bir itiraz olduğu durumlarda mahkemece dikkate alınması gerektiği- Taraf teşkilinin, yetki itirazından sonra değerlendirmeye alınması gerektiği- Taraflardan birinin diğerinin yokluğunda yaptığı itirazın da geçerli olduğu-
Verilen kararın mahiyeti itibariyle görevsizlik kararı olduğu kabul edildiğine göre, mahkemece, HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine, HMK'nın 331/2. maddesi uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına karar verilmesi gerektiği-
Davanın konusuz kalması halinde davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen tarafın yargılama giderini ödemekle yükümlü olacağı-
Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine ve davacı aleyhine vekalet ücreti verilmesine karar verildiği - Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-